Bir insanın amacı yoksa kibrit çöpü gibi gider. Sigara sadece sigara değildir bizim gibiler için. Sigara aynı zaman da tutunduğumuz bir daldır hayatta. Acı, sinir, öfke, özlem, mutluluk gibi tüm duygular sigarayla karıştırılırsa güzeldir. Çakmak ile sadece sigarayı yakmazsın mesela, asıl yakmak istediğin neyse o yanar
Cesediniztüter sigaramdan çaylak. Sago, sıcak ekmek üzerine bal-kaymak. “Bla bla”‘larını tartıda tartar bakkal aylak. Aman ahmak yakıyor benim çakmak. Cesediniz tüter sigaramdan çaylak. Sago, sıcak ekmek üzerine bal-kaymak. “Bla bla”‘larını tartıda tartar bakkal aylak. ” ng-class=” {.
Damarsözler 2022, aslında yüreğimizi burkan ve canımızı acıtan sözlerdir. Bu sözler ağır damar sözleri kısa da olsa uzun da olsa acımızı anlattığımız sözlerdir. Aslında insanın canını acıtan, karşısında afalladığı ve kendini bulduğu etkileyici damar sözler olarak hafızamızda yer eden sözlerdir. Aslında
GüzelSözler 2019, Çakmak çakmak gözleri Sayfamızın içeriğinde Çok Güzel Aşk İle İlgili Şiirler, En Güzel Aşk Şiirleri, Duygusal Aşk
Türk geleneklerinin en önemlileri arasında yer alan çay ile ilgili söylenmiş bir çok sözler duymuşsunuzdur. Yazımızda cemal Süreyya çay ve dostluk sözleri, komik çay sözleri ve kaçak çay ile ilgili sözleri okuyabilirsiniz. Çay İle İlgili Sözler – İnsanın kendi kendine çay demlemesi sonra tek başına içmesi başlı başına bi mücadele değil mi – Çaycı getir
cash. Konumuzda Çalışmak ile ilgili sözler, tanınmış kişilerden birlikte çalışmak ile ilgili sözler, Başarı ile ilgili sözler,Mevlana’nın çalışma ile ilgili sözleri, Emek ve çalışmak ile ilgili Sözler, Ders çalışmak ile İlgili kısa Sözler, Ders çalışmak ile İlgili Sözler, Dürüst çalışmak ile ilgili Sözler, Motivasyon çalışmak ile ilgili Sözler, Planlı çalışma ile ilgili sözler, ve çalışmak ve başarı ile ilgili özlü sözler paylaşacağız. Yüce Allah cc. Hazretleri insanın hayatını devam ettirmesi için çalışmasını istemiştir. İnsan rızkını, iaşesini ve sorumlu olduğu insanların hayatını devam ettirmek için devamlı çalışır durur. Yaratıcımızın buyurduğu gibi; İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır. İnsan, Rabbinin kendisi için hazırladığı rızkı çalışarak helal yoldan kazanmakla mesuldur. Konumuzun sonuna çalışmak ile ilgili sitemizde bulunan diğer konulara linkler verdik. Ayrıca konumuzun içerisine çalışmak ile ilgili resimli sözler paylaştık sosyal medyada paylaşabilirsiniz. / Türkiye’nin en geniş Güzel sözler, ayetler, hadisler ve atasözleri platformu Çalışmak ile ilgili sözler Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım. Necip Fazıl KISAKÜREK Sanatçı yetenek olmadan bir hiçtir, fakat yetenek de çalışma olmadığında bir hiçtir. Emile Zola Ders çalışmayı yarına bırakan öğrenci; yolunda bir ırmağa rastlayıp da akıp geçmesini bekleyen insana benzer, ırmak hiç durmadan akıp gider, o hala bekler. Horace Tembellikte heyecan yoktur, üşenmekle çoşku bir arada barınamaz. Ya tembelliğin rahatlığında karamsar, ya da çalışmanın yoruculuğunda çoşkulu yaşayacağız. Muhammed Bozdağ Büyük olmanın yolu da, deha gibi çalışma ve alınterinden geçer. Albert Camus Kazandıklarımın hepsini cesaretime ve çalışkanlığıma borçluyum. Napoleon Sıkı bir çalışmanın yerini hiç bir şey alamaz. Deha %1 ilham ve %99 terdir. Thomas Edison Gerekçelerin çokluğu, çalışmanın sonuçlarını çoğaltır. Muhammed Bozdağ Çalışmak ile ilgili resimli sözler Çalışan insanın gözyaşı dökmeye vakti yoktur. Lord Byron Çalışma; sıkıntıyı, kötülüğü ve yoksulluğu uzaklaştırır. Andre Maurois İyi bir iş gerçek bir mürebbi ve terbiyecidir. Tembellik hem bedeni, hem ruhu, hem de şuuru tamamen ifsat eder. Dünyadaki kötülüklerin ve sefaletlerin onda dokuzu tembellikten kaynaklanır. Çalışmadan hayatın ve insanın gelişme kaydetmesi imkansızdır. Samuel Smilles Çalışmayana Tanrı yardım etmez. Sophokles Yüz yaşına kadar yaşayacakmış gibi çalış ve yarın ölecekmiş gibi dua et. Benjamin Franklin Çalışmak Bizi Şu Üç Beladan Kurtarır; Can Sıkıntısı, Kötü Alışkanlıklar Ve Yoksulluk. Voltaire Çalışma uçup gidebilen bir alışkanlıktır; bırakması kolay, yeniden başlaması zor bir alışkanlık. Victor Hugo Çalışmak kadar dinlenmeyi de görev bil ihmâl etme. Sağlığınıza eza etmeyin, sağlığın bozulması kolaydır da onu elde etmek zor. Hz. Ali Çalışıp da bir şey elde edemeyen, oturunca hiç bir şey elde edemez. Hz. Ali Hayatın gayesi çalışmaktır; aksi takdirde gaye diye bir şey yoktur. Berthold Aurbach En büyük sayıda insana en büyük mutluluğu veren eylem en iyidir. Francis Hutcheson Önce çalışın sonra dinlenin. A. Puşkin Yuvarlanan taş yosun tutmaz. Syrus Taşlar değil, yapılan işler anıtları meydana getirir. Motley Sıkı bir çalışmanın yerini hiç bir şey alamaz. Deha yüzde bir ilham ve yüzde doksan dokuz terdir. Thomas Alva Edison Paslanacağına yıpranın. Cumberland Gençliğe üç öğüdüm var Çalışın çalışın çalışın… Otto Von Bismark Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır. Victor Hugo Çalışıp da tevekkül etmek, bir yere çekilip ibâdet yapmaktan hayırlıdır. Abdullah Bin Menazil İçinde çalışma olmayan hayat suçtur. İçinde sanat olmayan çalışma ise vahşiliktir. Victoria Çalışmak, herşeyi fetheder. Virgil Basit bir adamın elinden geleni yapmaya çalışması, zeki bir adamın tembelliğinden iyidir. Gençliğe üç öğüdüm var Çalışın çalışın çalışın. Otto Von Bismark Eğer daima genç kalmak istiyorsanız; namuslu ve iffetli yaşayın, çok çalışın ve ibadet yapın. Life TODAY Çalışma; sıkıntıyı, kötülüğü ve yoksulluğu uzaklaştırır. Andre Maurois Az ibadet edip çok çalışmak, çok ibadet edip az çalışmaktan üstündür. Hz. Ali Sakın oturduğunuz yerden “Allah’ım rızkımı ver” deyip durmayın Gökten ne altın yağar, ne de gümüş. ra. İnsan, ancak çalıştığını kazanır. Hz Mevlana Çalışmak bizi şu üç büyük beladan kurtarır Can sıkıntısı, kötü alışkanlıklar ve yoksulluk. Voltaire Dolaşan köpek açlıktan ölmez. Prosfer Merimee Dertler için tek bir deva vardır; dünyanın bütün ilaçlarından iyidir; çalışmak. Dale Carnegie Çalışmayana Allah yardım etmez. Sophokles Çalışma uçup gidebilen bir alışkanlıktır; bırakması kolay, yeniden başlaması zor bir alışkanlık. Victor Hugo Çalışanlar, kötülük düşünmeye vakit bulamazlar. Çalışmayanlar ise, kendilerini kötülükten kurtaramazlar. Hz. Ali Çalışmak ile ilgili sözler konumuzdan sonra sitemizde bulunan çalışmak ile ilgili diğer konularımıza da bakabilirsiniz… Çalışmak ile ilgili atasözleri Çalışmakla ilgili Deyimler ve anlamları Niyet ile ilgili sözler Çalışmak ile ilgili ayetler Başarı ile ilgili sözler Çalışmak ile ilgili hadisler Çalışma Hikayeleri
Her bildiğini söyleme, her söylediğini bil. A. Claudius Söz söylemek bahsinde umumun düştüğü genel hata, söyleyecek sözü olduğunu sanan herkesin söz söylemesidir. A. Edward Phillips Söz ilaç gibidir, gereği kadar sarf edilirse fayda verir, gerektiğinden fazlası ise zarara sebep olur. Amr bin As Kısaca ifade edebilmek, yeteneğin kardeşidir. Anton P. Çehov Konuş ki seni göreyim. Aristoteles Konuşma, eylemlerin halidir. Atinalı Solon Dikkat et, sözlerin sana ihanet edebilir. Baraccio Yıkıcı olmakla, sözünü esirgememeyi birbirine karıştırmayın. Barbara Walters Kendi dişlerimin arasında olmasına rağmen kendi dilime hakim olamıyorsam, başkalarının diline nasıl hakim olayım. Benjamin Franklin Eğer söyleyecek bir şeyiniz yoksa, hiçbir şey söylemeyin. Charles Caleb Colton İnsan ne kadar az düşünürse, o kadar çok konuşur. Charles de Montesquieu Güneş ülkeleri aydınlatır, sözler milletleri... Cemil Meriç Konuşurken bazıları için kalbi ağzında derler, ben tercih ederim ki dimağ, dilinde olsun. Cenap Şehabettin Dilin, düşüncenden önce hareket etmesin. Chıion Yaldızlı sözlerle, erdem bağdaşamaz. Confucius Sözcüklerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız. Confucius İnsan konuşacağı şeyden kırk kat fazlasını bilmiyorsa, konuşmamalıdır. Dale Carnegie Söz, insanların inceliklerini ifşa eder ve onlara terbiye ve kültürleri hakkında not vermeye kafi gelir. Dale Carnegie Hiçbir şey bizi, konuşma tarzımız kadar ele vermez. Earl Nigthingale Eğer bir şeyi yazmak ve altına imza koymak istemiyorsan, o şeyi sakın söyleme. Earl Wilson Konuşma, insanın aklını kullanma sanatıdır. Eflatun Akıllı konuşur; çünkü onun söylemek istedikleri vardır, aptal konuşur; çünkü kendisinin bir şeyler söylemek zorunda olduğunu sanır. Eflatun Çok kere söylediklerimiz yüzünden kazandığımız düşmanlar, yaptıklarımız yüzünden kazandığımız dostlardan daha fazladır. Elbert Hubberd Akıllılar, sözlerini altın tartan bir terazide tartarlar. François de La Rochefaucauld Yerinde yapılan kısa bir konuşma, yersiz yapılan uzun bir konuşmadan bin defa daha etkilidir. François de La Rochefaucauld İyi söz söylemenin en güç olduğu zaman, susmaktan utandığımız zamandır. François de La Rochefaucauld Bir fikri öldürmek istiyorsan, onu lüzumsuz birçok kelimeyle ifade et. Frank A. Clark Düşünmeden konuşmak, nişan almadan ateş etmeye benzer. G. C. Lichtenberg Ses, ruhun dışa açılan penceresidir. Gerard de Nerval Önemli olan söyleyenin ne olduğu ya da nasıl söylendiği değil, söyleyenin nasıl anlaşıldığıdır. Guy Hunter Doğru söz nereden gelirse gelsin alınız, söyleyene değil söylenen söze bakınız. Hz. Ali Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir, düşünerek söyler. Hz. Ali İnsanlara akılları ölçüsünde, söz söyleyiniz. Hz. Muhammed sav. İnsan, dilinin altında gizlidir. Hz. Muhammed sav. Akıllı insanın ağzı kalbinde, akılsız insanın kalbi ağzındadır. Hz. Süleyman Ne söyleyeceğini düşünerek konuşan kimse, insanların en akıllısıdır. İbn-i Abbas Söz ok gibidir, senden çıktı mı artık sen ona değil; o sana hakim olur. İmam-ı Şafii Söz, bizi zamana yerleştirir. Jacques Ellul Akıllıya tek söz yeter; ama o tek sözün boş söz olmaması koşuluyla. James Thurber Az konuşmaktan nadiren, çok konuşmaktan ise çoğunlukla pişman oluruz. Jean de La Bruyere Konuşmanın sırrı, kendi kabiliyetlerini göstermekten ziyade, başkalarının kabiliyetlerine yol açmaktadır. Sizinle konuşması sonunda zekasından ve kendisinden memnun olarak ayrılan, sizden de memnun olmuş demektir. Jean de La Bruyere Çok konuşmak, insanın gözden düşmesi için en kısa ve en emin yoldur. Jean de La Bruyere Konuşma, insanın göstergesidir. L. Annaeus Seneca Konuşma insanın aklını diliyle kullanma sanatıdır, konuşma aklın fihristidir... L. Annaeus Seneca Çok bilenler konuşmaz, çok konuşanlar bilmez. Lao Tzu Çoğu zaman gerçek sözler güzel değildir, güzel sözler de gerçek değildir. Lao Tzu Bir insan hakkında, başkalarının onun için söylediklerinden çok, onun başkaları için söylediklerinden düşünce edinilebilir. Leo Alkman Hoşuna giden her şeyi söyleyen kimse, hoşuna gitmeyecek şeyler işitir. Louis Levinson Konuşurken, hiçbir şey öğrenemezsiniz. Lyndon B. Johnson Düşünmeye utanmadığımız şeyleri, söylemeye de utanmamalıyız. M. T. Cicero Çok bilmeli, az konuşmalı, her soruya cevap vermemelidir. Martin Luther King İnsanlar yalnızca bildikleri konularda konuşsalardı, dünyaya sessizlik hakim olurdu. Max Lemer Kızdığımız zaman bağıran, konuşan biz değil hırsımızdır. Montaigne İnsan yalnız sözle insandır ve yalnız sözle bağlanırız birbirimize... Montaigne Bir sözün ardından koşmamalıyız, söz bizim ardımızdan koşmalı işimize yaramalıdır. Montaigne însan ne söylediğini bilmeli; fakat her bildiğini söylememelidir. Namık Kemal Kokuşmaların en önemlisi kendi kendimizle konuşmamızdır; ama bunu her zaman ihfiial ederiz. Oxemstiern En eski ve kısa kelimelerden olan evet ile hayır, konuşurken en çok düşünülerek söylenmesi gereken kelimelerdir. Pythagoras Bazı adamlar vardır ki söze başlayınca ne söyleyecekleri asla kestirilemez, bu gibi kimseler nadirdirler, diğerlerinin ne diyeceği ağzını açar açmaz anlaşılır. Remy de Gourmont Öyle zaman olur ki bir kelime, orduyu batırır. Said Nursi Tamamıyla doğru olsa da, sert söz insanı yaralar. Sophokles Hiçbir şey, sesin yükselmesi kadar bir konuşmanın düzeyini düşüremez. Stanley Horrowitz İnsanın dünyasının genişliği, kullandığı kelimeden belli olur. Şakir Öner İstediğini söyleyen, istemediğini işitir. Türk Atasözü Gürültücü ve acı sözler, haksızlığın işaretidir. Victor Hugo Kullanıldıkça keskinleşen, tek alet dildir. Washington Irwing Konuşmadan önce düşün, hareket etmeden önce ölç. William Shakespeare Her kişiye kulağını ver, ancak pek azına sesini. William Shakespeare Kullandığınız kelimeler, nasıl yaşayacağınızı belirler. Yunan Atasözü Bilgili insan diline egemen olmalı, bilgisizin de dili daima kilitli kalmalıdır. Yusuf Has Hacib
Bu sayfada Çakmak nedir Çakmak ne demek Çakmak ile ilgili sözler resimler Çakmak hakkında bilgiler cümleler bulmaca kısaca Çakmak anlamı tanımı açılımı Çakmak resimleri ile ilgili sözler görseller, türkçe ingilizce almanca sözlük anlamı ile ilgili bilgiler ve diğer kelime anlamlarını bulabilirsiniz. Çakmak nedir, Çakmak ne demek Çakmak; bir tıp terimidir. Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçasıVurarak sokup veya tüfeklerde bulunan tetik başarısız taş, cam, plastik vb. maddeden yapılmış gaz veya benzinle dolu tutuşturma ışık anlamak, farkına çakıp hayvan kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri şeyi başka bir şeye sürtmek, vurmak veya ile etmeyeceği bir şeyi kurnazlıkla kabul etmesini sağlamak. "Çakmak" ile ilgili cümle örnekleri "Vallahi çaktı mı çakmadı mı anlayamadım. Parasını aldı, tüydü." - S. F. Abasıyanık"Kalp parayı birisine çakmak.""Nasıl oldu bilmem, eğilip yakarken çakaralmaz çakmak kıvılcım çıkardı." - B. Felek"Bir tanesi altısına yeterken, ben altı kurşunu bir tanesine çakıverdim." - A. Gündüz"İsa'nın ruhu eğer bugün içinden çıkmış olduğu yere inerek bu sahneyi görseydi, kim bilir patriklerini hangi oduna çakardı." - F. R. Atay"Ay, bu kadın İngilizceden de çakıyor mu?" - N. Araz"Çiviyi tahtaya çakmak.""Atı çayıra çakmak." Yerel Türkçe anlamı Deri hastalığı, yara, çıban. Geri almak Kötülük etmek. Şimşek. Çekmek, çıkarmak. Dokumada bir motif çeşiti. Çekmek Gösterişli, alımlı. Tüfek, tabanca. İskambil oyunlarında koz kırmak. Çocukların kuş avlamak için yaptıkları yay. Silahla ateş etmek, vurmak Diğer sözlük anlamları İyice anlatmak, bildirmek, tanıtmak, ifşa etmek. Kovlamak, gamzetmek, jurnal etmek Aksettirmek Çakmak isminin anlamı, Çakmak ne demek Erkek ismi olarak; Taşa vurulup kıvılcım çıkaran çelik parçası. Tutuşturma aygıtı. Bilimsel terim anlamı Çevrime sokulduğunda kızarak bir direnç oluşturan, sigara yakıcı. İngilizce'de Çakmak ne demek? Çakmak ingilizcesi nedir? cigarette lighter Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı Antalya kenti, Gazipaşa ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Konya şehrinde, Çakmak bucağına bağlı bir bölge. Şanlıurfa ili, Ovacık nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Sivas şehrinde, Hafik ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Gaziantep ilinde, Sakçagöz nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Erzurum kenti, Hınıs ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Eskişehir ilinde, Günyüzü belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Balıkesir şehrinde, Altınova bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Bursa kenti, Harmancık ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Ordu ili, Ünye ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Balıkesir ilinde, Korucu bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Tokat şehri, Reşadiye ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Kütahya şehri, Çavdarhisar ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Çankırı kenti, Çerkeş belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Diyarbakır kenti, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Van ilinde, Muradiye belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Balıkesir ilinde, Tütüncü bucağına bağlı bir bölge. Muğla şehrinde, merkez ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge. Şanlıurfa şehri, Akziyaret nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Yozgat kenti, Boğazlıyan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir hakkında bilgiler Çakmak kibrit bulunmadan önce ateş çıkaran çelik alet. Eski çakmaklı tüfeklerde taşa çarpıp kıvılcım çıkarmak suretiyle barutlu ateşlemede kullanılan alete de bu ad verilirdi. Çakmağın çakıldığında kıvılcımların tutuşması için ağaçların gövdelerinden alınıp kurutulan, kolayca tutuşabilen, kav denilen maddeler kullanılırdı. Kav taşın üstüne konulur, sol elin baş ve işaret parmakları arasında sıkıştırılırdı. Sağ elde tutulan çakmak ise taşa vurmak suretiyle çıkan kıvılcımla yanma sağlanırdı. Daha sonraları kav yerine pamuk ipliğinden fitiller kullanılmıştı. Çakmak, taş, kav veya fitil deriden yapılmış ağzı büzmeli bir kesede muhafaza çakmak daha çok sigara yakımında kullanılmaktadır. Ayrıca bütangaz tipi ocakları tutuşturmak için kullanılan aletlere de çakmak denmektedir. Önceleri benzinli sonraları gazlı olan çakmaklar yerine manyetolu çakmakların kullanılması yaygınlaşmıştır. Kibrit kutusundan çok küçük ve zarifleri yapılmış olan çakmaklar çok kullanışlı olmaktadır. Ayrıca çakmaklar, erkek aksesuarı olarakta çakmaklar 16. yüzyılda icat edildi ve barutu tutuşturmak için ateşli silahlarda kullanıldı. İlk çakmaklardan biri, Alman kimyacı Johann Wolfgang Döbereiner tarafından 1823 yılında icat edildi ve Döbereiner'ın lambası olarak bilindi. Çakmak ile ilgili CümlelerBu resmi çakmakla sigara bir de çakmak otlanabilir miyim?Sana çakmak için iyi bir düşüncem var,zira çok kaba bir çakmakla bir sigara bir çakmak verir misin?O, bir çakmakla tanımı, anlamı Kıvılcım Güneş yüzeyinde düzensiz aralıklarla görülen parlama. Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası, alev, çakım, çakın, çıngı, şerare. Harekete geçiren etken. Demir, taş vb. maddelerin güçlü çarpışmasından sıçrayan ateş durumundaki Gemilerde, üzerine halat veya ip geçirip tutturmaya yarayan, ağaç veya metalden yapılmış kısa değnek. Çocukların çelik çomak oyununda ucuna çomakla vurarak havaya kaldırdıkları iki tarafı sivri, kısa değnek. Bir ağacı aşılamak amacıyla hazırlanmış dal. Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat. Kök salması için yere dikilen dal. Kısa kesilmiş dal. Bu alaşımdan yapılmış. Zayıf fakat güçlü vücut.Madde Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek. Duyularla algılanabilen nesne. Para, mal vb. ile ilgili şey. Bir cismi oluşturan öge, öz. Molekül. Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç. Maşa. Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne. Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her Savaş veya avda kullanılan, uzun namlulu ateşli Pazar veya panayır kurulan gün, dernek. İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten. Bu tabakadan yapılmış. İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan postu. Toplantı, Tavla oyununda pulu kırmak. Kalp, vuru durumunda olmak, çarpmak. Takmak, koymak, bağlamak. Çarpma işlemini yapmak. Bağlama, ilişkilendirmek. Hızla çarpmak. Amaçladığı şeye rast getirmek. Bir şeyi başka bir şey üzerine koymak. Herhangi bir biçimde haksız yoldan para almak, soymak. Dokunmak, hasta etmek. Manevi olarak yaralamak. Duyulmak, hissedilmek. Uygulamak, basmak, koymak. Sürmek. Hızla değmek, çarpmak. Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak. Etkisi bir yere kadar uzanmak. Üzerinde görünmek, üzerine düşmek, yansımak, aksetmek. Olduğundan başka biçimde görünmek. Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak. Silahla yaralamak, öldürmek. Batıcı veya kesici cisimleri saplamak, kakmak. Piyango vb. çıkmak, isabet etmek. Desteklemek, dayamak. Çıkmak. Kadeh tokuşturmak. Olumsuz yönde etkilemek. İçki içmek. Sırtına, omzuna yerleştirmek. Ses çıkarmak, ses vermek, çalmak. Soğuk, dolu vb. ürünlere zarar çakmak Ateş etmek. Parlar durumda, alev taşı Düvenlerin altına çakılan küçük ve kesici taş. Demir veya çeliğe sürtüldüğünde kıvılcım çıkartan bir kuvars İşe yaramayacak durumda olan, bozuk. Kalitesiz. Basit, ilkel tabanca. Basit, ilkel Taklit olan, sahte. Bu işte kullanılan kuyumcu kalıbı. Deri hastalığı, yara, çıban. Çakmak işi. Vurulup çakılarak yapılmış kuyumcu Çakmak yapan veya satan kimse. Tüfek ve tabanca çakmaklarını yapan ve onaran Çakmakçının yaptığı Çakmaklaşmak Göz çakmak çakmak olmak, kızarmak ve iyice Çakmak taşı ve zemberekle ateş alan bir tüfek İçine çakmak konulan koruyucu malzeme. Çakmakta kullanılacak Kibrit. Eski, kullanılmaz tabanca veya tüfek. Çakmağı şimşekler çakmak Çok üzülmek, sarsılmak. zihninde birden bir düşünce kazık çakmak Çok uzun ömürlü olmak, çok çakmak çakmak Ateşli hastalık veya öfkeden gözleri kızarmış ve parlamış olmak.Gözlerinde şimşek çakmak Aşırı şimşek çakmak Çok üzücü bir sebeple sarsılmak. çok sevindiğini belli etmek. çok kızmak, öfkelenmek. sert ve şiddetli darbe yüzünden göz önünde yıldızlar çakmak Dalkavukluk etmek, yaranmaya şimşek çakmak Beyninde şimşek çakmak Kibriti yakmak için bir yere çakmak Üstü kapalı bir biçimde karşısındakine bir şeyler ima çakmak çakmak çakmak Askerce selam çakmak Selam çakmak Şimşek çakmak Sınıfta çakmak Laf Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Tane. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül. Nesne. Güzel, alımlı kız veya kadın. Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey. Pasaj. Müzik eseri. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir Isı ve basınç etkisiyle biçim verilen, organik veya sentetik olarak yapılmış olan madde. Bu maddeden Petrolün damıtılması ile elde edilen, özgül ağırlığı yaklaşık 0,65 olan, renksiz, uçucu, kendine özgü kokusu bulunan bir sıvı. Benzen. Bir organik yağ çözücü Çok olan iş, uğraş, olay vb.. Bir yerde sayıca çok. İçki doldurulmuş bardak. Tornacılıkta delik açılmamış gereç. Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan. İçinde atılacak mermisi bulunan top, tüfek vb. ateşli silahlar. Bir duygunun güçlü etkisinde olan. Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü. Boş vakti olmayan, meşgul. İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, pür, boş Tutuşturmak Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silah. Boyacılıkta kullanılan, basınçlı hava yardımıyla boya püskürtmeye yarayan Dikkat ve özen gerektiren, nazik. Çabuk davranan, çevik, dikkatli, uyanık. Ateşli silahlarda ateşlemeyi sağlamak için çekilen küçük Bir ucu sürtünme sonucu yanabilecek birleşimde olan küçük tahta veya karton parçası. Kükürt. İçinde bu parçaları bulunduran küçük Tokat, şamar vurmak. Söz veya cevabı tam sırasında söylemek. Yerine koymak. Yerleşmesini Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum. İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal veya ağaçtan yapılmış ufak çubuk, Bazı soyut adlara getirildiğinde "... olarak, ... bir biçimde" anlamında durum zarfları oluşturan bir söz. Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz. Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir Takip etmek. Tutmasını sağlamak. Çivi, toplu iğne, çengelli iğne vb. ile iliştirmek, bağlamak. Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak. Aklına koyup direnmek, ısrar etmek. Hedefe vardırmak, değdirmek, isabet Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir, prizma vb. biçimindeki uzun parça. Aldatma. Direk, sopa. Kazığa oturtarak uygulanan öldürme cezası. Çok zor soru, sınav vb.. Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç. İnsanı üzerine oturtarak öldürdükleri, yere dik çakılmış sivri uçlu odun veya şiş. Genellikle yağlı güreşte, güreşçinin, elini hasmının kispeti içine sokarak yaptığı At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat kimse. Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak. Düğümlemek. Yaraya ilaç koyup bezle sarmak. Büyü, muska aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek. Denk yapmak, paket yapmak. Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek. Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak. Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak. Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek. Uyulması zorunlu olmak. Anlaşma yapmak. Geçişi engellemek. Gönlünü kazanmak. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını Gelişmek, yükselmek. Işık saçmak, Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma. Aydınlanmak için kullanılan elektrik. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı. Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk. Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç. Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser Bir şey üzerinde etki yapmak, biçimini değiştirmek. Satmak. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek. Kök veya gövdeleri sonuna -ı -i, -u, -ü zarf-fiil eki almış fiillere gelerek tezlik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Ondan bilmek, atfetmek. Bırakmak veya bağışlamak. Yaymak. Ayırmak, harcamak. Dayamak. Bitki ve ağaç, ürün üretmek. Kazandırmak, katmak. Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek. Sahip olmasını sağlamak. Tespit etmek. Hepsini herhangi bir duruma sokmak. Kızı, kadını biriyle evlendirmek. Herhangi bir şey ortaya çıkarmak, oluşturmak. Cinsel yönden kendisini kullandırmak. Doğurmak. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek. Herhangi bir duruma yol açmak. Hızla Sezer gibi olmak, Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek. Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek. Bir şey hakkında bilgisi bulunmak. Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak. Doğru ve yerinde bulmak. Yarar sağlamak. Sorup Kadın, evlenmek. Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak. Bir şeyi iyice anlamak veya duymak. Hoş olmayan bir sona ermek. Bir durumdan başka duruma geçmek. Belli bir duruma veya düzeye gelmek. Acımadan, çekinmeden Bu içeceği içme işi. İçinde alkol bulunan Sigara, nargile dumanını içe çekmek. Bir sıvıyı ağza alıp yutmak. İçki kullanmak. Bir şey, bir sıvıyı içine çekmek, Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak. İşine gelmek, uygun bulmak. Saymak. Bir iş yapmaya alışmış olmak, elinden gelmek. Tanımak, hatırlamak. İnanmak. -a / -e ekli fiillerle yeterlik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Sanmak, varsaymak, farz etmek. Sorumlu tutmak. Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş Başarı göstermeyerek. Başarı göstermeyen, muvaffakiyetsiz. Yaklaşmak, gelip çatmak. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Gerçekleşmek veya yapılmak. Geçmek, tamamlanmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır -dir anlamında kullanılan bir söz. Yetişmek, olgunlaşmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Sarhoş olmak. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Yitirmek, elinden kaçırmak. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Sürdürmek, yürütmek. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Uymak, tam gelmek. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Herhangi bir durumda bulunmak. Bulunmak. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Yol çakmak Parlar durumda, alev alev. İlgili cümle "Hep çakmak çakmak yanan açık ela gözlerinde öfke aşikârdı." T. Buğra. Çakmak getmek Çekip gitmek // kilic çakmak kılıçla karşı durmak, kılıç çekmek Çakmak hattı II. Dünya Savaşı Çakmak yeli Doğu ile poyraz arasından esen rüzgâr. Çakmakçılar Rize şehri, Derepazarı ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Çakmakdüzü Sivas ili, Danişment nahiyesine bağlı bir yer. Çakmakkaya Elâzığ ilinde, Alacakaya ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Çakmakköy Edirne ili, Uzunköprü belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Van şehri, Saray belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Çakmaklama Çakmaklamak işi. Çakmaklamak Düvenin altına sert taş veya keskin demir parçaları çakmak. Diğer dillerde Çakmak anlamı nedir?İngilizce'de Çakmak ne demek? n. lighter, device for lighting cigarettes, gaslighterv. carry, drive in, drive, hammer, stick, understand, be aware of, beetle, cotton on to, flash, flunk, ground, land, pitch, ram, root, rumble, strike, tack, tack down, twigFransızca'da Çakmak percuter, cogner, ficher; mordre à; briquet [la], fusil [le]Almanca'da Çakmak n. Kiesel, Kieselstein, Feuerstein, Flint, Feuerzeug, Zünder, Zündstück, Pickelausschlag, Mitesserausschlagv. aufzucken, festmachen, kombinieren, schlagenRusça'da Çakmak n. огниво N, зажигалка F, запал Mv. вколачивать, заколачивать, вбивать, забивать, загонять, влеплять, вкапывать, прибивать, подбивать, набивать, чиркать, подсовывать, всучивать, смекать, раскусывать, срезаться, вколотить, заколотить, забить, загнать, влепить, вкопать, прибить Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. F5
Bu yazımızda neler okuyacaksınız Çalışmak İle İlgili Sözler, Çalışmakla İlgili Sözler, Çalışmak Üzerine Sözler, Çalışmak Hakkında Sözler, Çalışmak İle İlgili Söylenilmiş Güzel Sözler, Çalışmak İle İlgili Sözler Atatürk, Einstein Çalışmak İle İlgili Sözleri Çalışmak İle İlgili Sözler Yararlı çalışmaların çoğu, biraz daha çalışmamak yüzünden boşa gider. Edmund Burke İnsan, ancak çalıştığını kazanır. Hz. MevlanaHiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi de ahiret için çalış. Hz. Muhammed Türk milletinin geleceği, bugünkü çocuklarının doğru görüşü ve yorulmak bilmeyen çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır. Mustafa Kemal Atatürk Önce çalışın sonra dinlenin. on şeyden dokuzunun başarısızlıkla sonuçlandığını gördüm gençken, başarısız olmak istemiyordum, onun için ben de on kat daha çok çalıştım. Bernard Shaw İçinde çalışma olmayan hayat suçtur. İçinde sanat olmayan çalışma ise vahşiliktir. Victoria Hayatın ve mutluluğun en büyük şartı çalışmaktır. Lev N. Tolstoy Çalışmayı ve beklemeyi öğrenin. Longfellow İlhamın en emniyetli yolu hazırlanmaktır, nice cesur ve kabiliyetli kimseler gördüm ki çalışmayı ihmal yüzünden, başarısızlığa uğramışlardır. L. George Devler gibi eser vermek için karıncalar gibi çalışmak gerekir. Necip Fazıl Kısakürek Dehanın onda biri yetenek onda dokuzu da çalışmaktır. Albert Einstein Gençliğe üç öğüdüm var Çalışın çalışın çalışın. Otto V. Bismark Hiçbir başarımı tesadüfe borçlu değilim, buluşlarım da tesadüfün değil çalışmalarımın eseridir. Thomas Edison Çalışmadan bize verilenlere şikâyet değil, şükredilir. Ali Suad Çalışma uçup gidebilen bir alışkanlıktır; bırakması kolay, yeniden başlaması zor bir alışkanlık. Victor Hugo Faydalı çalışmaların çoğu, biraz daha çalışmamak yüzünden heba olur. Edmund Burke Yoksulun tek silahı çalışmaktır. Tembellerin çalışma günü yarındır. Aziz Nesin Sakın oturduğunuz yerden Allah’ım rızkımı ver deyip durmayın. Gökten ne altın yağar, ne de gümüş. Hz. Ömer Öğrenmenin üç kaynağı vardır; çok görmek, çok acı çekmek, çok çalışmak. Catherall Sevdiğiniz bir işi seçin, böylelikle hayatınızda bir gün bile olsun çalışmak zorunda kalmamış olursunuz. Konfüçyüs İnsanlar, kendi kendilerini okumaktan ziyade, çalışmakla geliştirip yükseltirler. Samuel Smiles Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır. Victor Hugo Herhangi bir acıyı unutmanın çaresi; çalışma ve faaliyettir. Yuan Mei Ölümsüzlük, bitmeyen sonsuz bir işte çalışmaktır. Ernest Renan En büyük makam, en büyük hak çalışanlara ait olacaktır. Atatürk Tembellikle yazma alın yazını, Çalışan çok eder rızkın azını. Atakan Korkmaz Babam bana çalışmayı öğretti ama çalışma aşkını öğretmeyi unuttu. A. Lincoln Erişmek istedikleri bir hedefi olmayanlar, çalışmaktan zevk almazlar. Emile Raux Çalışmak zahmet ise, boş durmak da bozukluktur. Hz. Ömer Ne kadar çok çalışırsan, o kadar mesut olursun. Charles Dickens Asla umutsuzluğa düşmeyin; ama eğer düşerseniz, umutsuzca çalışmaya devam edin. Edmund Burke Basit bir adamın elinden geleni yapmaya çalışması, zeki bir adamın tembelliğinden iyidir. Boş oturmak pas gibidir, insanı çalışmaktan daha çabuk eskitir. Benjamin Franklin Bir insan çalışmadıkça, ne yapacağını tahmin edemez. Hamilton Çalışan fenalığa vakit bulamaz. Boş oturan ise fenalıktan kurtulamaz. Hz Ali Ne kadar çok çalışırsam, o kadar çok şansa sahip olduğumu biliyorum. Tek başına bile çalışsan, sanki birileri gözlüyormuş gibi çalışacaksın. Konfüçyus Başarı yalnız sözlüklerde çalışmadan önce gelir. Rod Whitaker Çalışmak bizi şu üç büyük beladan kurtarır Can sıkıntısı, kötü alışkanlıklar ve yoksulluk. Voltaire Çalışmak, sevginin görünür hale gelmesidir. Halil Cibran Eğer çalışmak istemiyorsanız, çalışmanızı gerektirmeyecek kadar paranız olsun diye çalışmalısınız. Ogden Nash Çalışanlar, kötülük düşünmeye vakit bulamazlar. Çalışmayanlar ise, kendilerini kötülükten kurtaramazlar. Hz. Ali Çalışmamız arttıkça, boş vakitlerimizde artar. W. Hazlitt Çalışmak, neşeli olmak, çeneyi sıkı tutmak, işte sana başarı. Albert Einstein Yavaş ve sabırla çalışma, güzel işler üretir. Çin Atasözü Çalışacağım, kendimi hazırlayacağım ve bir gün şans kapımı çalacak. Abraham Lincoln Çalışarak ün kazananların sayısı, doğuştan ünlü olanlardan daha fazladır. M. T. Cicero Bir hizmette bulundu isem; bu, çalışmaktan ve sabırlı olmaktan başka bir şey değildir. İsaac Newton Çalışmak hayatın en önemli sarayıdır, insanlık mutluluğa ancak bununla ulaşabilecektir. L. Tolstoy Durmak ölüm, taklit uşaklıktır; çalışmak ve yetişmek ise hayat ve hürriyettir. Çalışıp da tevekkül etmek, bir yere çekilip ibâdet yapmaktan hayırlıdır. Abdullah Bin Menazil Gelecekte başarılı olacak insanlar, geçmişten çalışarak ulaşmalıdır. Albert Einstein Dertler için tek bir deva vardır; dünyanın bütün ilaçlarından iyidir; çalışmak. Dale Carnegie Çalışma, namussuzluğa giden ilk yolu kapar; her türlü kabiliyetin gösterilebilmesi için geniş sahalar açar ve bütün sosyal ve dini görevlerin yerine getirilebilmesi için insana yeni bir kuvvet verir. Samuel Smiles Çalışma sıkıntıyı, kötülüğü ve yoksulluğu uzaklaştırır. Andre Maurois Çalışmak bizi şu üç beladan kurtarır; can sıkıntısı, kötü alışkanlıklar ve yoksulluk. François-Marie A. Voltaire Çalışmayı sevenler, işlerini yapmak için daima vakit bulurlar. Smiles Sıkı bir çalışmanın yerini hiç bir şey alamaz. Deha yüzde bir ilham ve yüzde doksan dokuz terdir. Thomas Edison Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir. İmam-ı Rabbani Yüz yaşına kadar yaşayacakmış gibi çalış ve yarın ölecekmiş gibi dua et. Benjamin Franklin Çalışmak, en hayırlı sermayedir. Hz. Ömer Çalışırken, en çirkin insan bile güzeldir. Hz. Muhammed Çalışma, doğanın anasıdır; mutlak bir dinlenme ölüm demektir. Pascal Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı, olmak şarttır. Balzac Çalışmak istemeyenler için, Tanrı hiçbir yerde yardımcı olamaz. Sophokles Çalışmayana, dünyada küser, ahirette. Ali Suad Çalışmadaki devamlılık, her güçlüğü yener. Anthony Trollope Tembellikte heyecan yoktur, üşenmekle coşku bir arada barınamaz. Ya tembelliğin rahatlığında karamsar, ya da çalışmanın yoruculuğunda coşkulu yaşayacağız. Muhammed Bozdağ
çakmak ile ilgili güzel sözler