cash. cezalı oldukları için hafta sonu sabahını okulda kütüphanede geçirmek zorunda olan birbiriyle alakasız gençler serseri bir tip, okulun tiki kızı, hiç konuşmayan gotik abla...; cezadan kaçmaya çalışırlar, kaçamayacaklarını anlayıp birbirlerini tanımaya gayret edince de baya eğlenirler. hatta filmin sonunda iki de çift çıkıyodu kütüphaneden. gotik hatunun gösterdiği değişim de baya iyiydi john hughesdan çıkan en iyi şey. zamansız bir -hadi söylüyorum- gençlik filmi. cumartesi sabahını kütüphanede cezada geçirmek zorunda kalan bir grup insanın başlarından geçenler anlatılır. önce şu dizeler görünür ekranda and these children that you spit on as they try to change their worlds they are immune to your consultations they're quite aware of what they're going through... ...ve simple minds girer don t you forget about me ile. kalanı anlatılmaz izlenir. -spoiler- dear mr. vernon we accept the fact that we had to sacrifice a whole saturday in detention for whatever it is we did wrong, but we think you're crazy for making us write an essay telling you who we think we are. you see us as you want to see us... in the simplest terms, in the most convenient definitions. but what we found out is that each one of us is a brain, and an athlete, and a basket case, a princess, and a criminal. does that answer your question? sincerely yours, the breakfast club. -spoiler- john hughes tarafından yazıp yönetilen 1985 çıkışlı muazzam bir 'gençlik' filmi. gençlik filmlerinde çoğunlukla lindsay lohan tarzı moda, makyaj ve popularite üzerine , high school musical'da olduğu gibi lise hayatına pollyannacı bakışlar üzerine veya depresif ve agresif lise gençlerinin mütemadiyen çılgın attığı dakikalar üzerine kurulmuş senaryoları gözlemleriz. keşfedilecek pek bir şey yoktur, çoğu film kendini tekrar eder. arada bir basket maçı yapılır, cheerleader diye tabir edilen ponpon kızlar birbirine girer veya takım kaptanlarıyla yatar, gözlüklü ve şişman kızlarla dalga geçilir falan. şahsım adına bu sınıflandırmaların ve bitmeyen bir döngü içinde devam eden bu olayların nasıl meydana geldiğini ve nasıl olup da her seferinde bıkıp usanılmadan filmlerde işlenildiğini anlamış değil idim. bu film sayesinde uyanmış oldum. film, ilk çıktığı zamanlarda seyirci akınına uğramış, yıllar sonra kült olma mertebesine erişmişti. basit bir konusu olmasına rağmen seneler sonra hala oyuncularına ödül verilebilmesini sağlayan şey ise hiç şüphesiz ki lisede okuyan gençlerin hayata karşı bakış ve duruşlarını cesurca ortaya dökebilmiş olmasıdır. sonradan gelen tonlarca film ise ne yazık ki senaryosunda ve işleyişinde bu sağlam vurguyu yapamamış, konuları gevşete gevşete kıvamı iyice kaçırmıştır. filmdeki karakterlere ve ‘spoiler ulan’ diye çığırmadan, olan bitene bir göz atalım film, bir cumartesi günü öğleden sonrasını okulda geçirmek üzere ceza almış apayrı 5 adet öğrencinin okul kütüphanesinde buluşması ile başlar. bir karakter hariç hepsi bir miktar çekingen ve orada bulunmaktan bıkkın bir hal içindedir. ilerleyen saatlerde kişiler üzerine eleştiriler-analizler yapılmaya başlanacak ve okulda birbirini görmezden gelen veya görmezden gelmek zorunda olan bu beş insanın yaşamlarına, sorunlarına ve gülünçlüklerine bir bakış atılacak kimi zaman adrenalin bolca salgılanacaktır. -john bender judd nelson tarafından canlandırılan bu karakter, yukarıda bahsettiğimiz o 'biri hariç' kişidir. özgüveni, vurdumduymazlığı ve cesareti ile kütüphanede bulunan diğer dört kişiyi çözümleyecek ve onları şaşırtacaktır. filmin en can alıcı karakteri olması sebebiyle, daha çarpıcı bir geçmişe sahip olması gerekmektedir. senaryo bunu bize john’un açıksözlülüğü ile sunmaktadır. john bender, oldukça sorunlu bir aileden gelmektedir. evdeki kavgalar, babasının ailesine karşı olan davranışları, saygı ve sevgi görmemiş olması onun kimilerine göre ''problemli'' bir genç olmasına sebep olmuştur. giyim tarzı salaşlığı ile düşüncelerini yansıtır niteliktedir. zira kendisi ne cezaya kalmış olmayı ne de okul yönetiminin baskı ve kurallarını umursar. uyuşturucu, sigara, alkol ve bitmek bilmeyen kız trafiği ile okulda ün salmıştır ve iğneleyici sözleri ile etrafındakilere çoğunlukla zarar verir. okuldakilerin bir kısmı onun bir zavallı olduğunu, bir kısmı havalı olduğunu, müdür ise onun, ilgi çekmek uğruna geleceğini yok ettiğini düşünmektedir. lakabı ''criminal'' kışkırtarak okuldan kaçmaları konusunda ikna eder. fakat müdürden richard vernon kaçamayacaklarını anlayınca bender onları geri yollar ve kendisi basket alanına girerek üç beş atış yapar ve müdürün ilgisini çekmeyi başarır. müdürün onu ayrı bir odaya kapatması sonucu havalandırma borusunda dolanır ve kütüphane tavanını kırarak yere düşer. şok olan dört kişiye de kalemimi unutmuşum diyerek açıklama yapar. dehşet diyalogların oluşmasına sebep olur. müdür ile girdiği bir diyalog sonucu 2 ay boyunca bu ''cumartesi ceza''larına çarptırılır. buyrun diyalog richard vernon you're not fooling anyone bender. the next screw that falls out will be you. bender eat my shorts. richard vernon what was that? bender eat... my... shorts. richard vernon you just bought yourself another saturday. bender ooh i'm crushed. richard vernon you just bought one more. bender well i'm free the saturday after that. beyond that, i'm going to have to check my calendar. richard vernon good, cause it's going to be filled. we'll keep going. you want another one? just say the word say it. ınstead of going to prison you'll come here. are you through? bender no. bkz tampa bay, florida news tampa bay times/st. pete times tampabay andrew clark emilio estevez tarafından güreş takımındadır ve belirli bir popülarite seviyesine erimiştir. babasının baskısı onu daha başarılı bir güreşçi olmaya itmektedir. malum, bir üniversiteden sporcu bursu alması gereklidir. lakin andrew güreş konusunda hırslı biri değildir, babasının davranışlarına anlam veremez ve kütüphanede konuşurlarken ondan nefret ettiğini dile getirir. o cumartesi ceza alma sebebi bir arkadaşının saçına bant yapıştırıp hızlıca çekerek, saçlarının ve saç derisinin yolunmasına sebep olmasıdır. bundan pişmanlık ve utanç duymaktadır çünkü bilir ki ondan ne kadar özür dilese azdır. bunu sırf bir şeyleri, kendisine veya babasına ispatlamak için yapmıştır fakat benliğini kaybetmiş olmaktan yakınmaktadır. lakabı ''athlete''dir. birazdan göreceğimiz claire adlı karakteri bender'dan korumaya çalışır hatta onu dövmekle tehdit eder. daha sonra ise bender, onun güreşte tayt giyişi ile alay eder andrew why do you have to insult everybody? john bender i'm being honest, asshole. i would expect you to know the difference. // john bender sporto. andrew clark what? john bender you get along with your parents? andrew clark well, if i say yes i'm an idiot, right? john bender you're an idiot anyway. but if you say you get along with your parents, well, you're a liar too. bkz claire standish molly ringwald tarafından canlandırılmıştır. kendisi kızıl saçlı dışardan hoş görünen bir kızımızdır. lakin okula gelip arabadan inerken babasına ''beni bundan nasıl kurtaramadığınızı hala anlayamıyorum'' diyip fırça atar ve o andan itibaren gıcıklığını konuşturmaya başlar. neden ceza aldığı bilinmemektedir. okulun en popüler kızlarındandır. ailesi oldukça zengindir ve kendisi modaya süse püse çok düşkündür. dışardan bu halinden memnun gibi gözükse de, filmin ilerleyen dakikalarında aslında bu görünüşten hiç hoşlanmadığını, ünü sürdürmenin ve örnek alınmanın çok zor olduğunu, olmak istemediği biri gibi davranmaya başladığını ve bundan rahatsızlık duyduğunu öne sürer. öğle arasında suşi falan yer bu tip. bakire olması sebebiyle bender tarafından oldukça iğnelenir. grubun en saldırgan kişilerinden biridir ayrıca. kendini üstün görmesi ve yaşam standartları sebebiyle hoş karşılanmaz. lakabı ''princess''tir. claire standish do you know how popular i am? i am so popular. everybody loves me so much at this school. bender poor baby. // john bender you are a bitch. claire standish why? 'cause i'm telling the truth, that makes me a bitch? john bender no. 'cause you know how shitty that is to do someone, and you don't got the balls to stand up to your friends and tell them you're gonna like who you wanna like. // john bender i like those earings, claire. claire standish shut up. john bender are those real diamonds, claire? claire standish shut up. john bender i bet they are. did you work for the money to buy those earings? claire standish shut your mouth. john bender or did your daddy buy those for you? claire standish shut up! john bender i'll bet he bought those for you. i bet those were a christmas gift. you know what i got for christmas? oh, it was a banner fucking year at the old bender family. i got a carton of cigarettes. the old man grabbed me and said, "hey, smoke up johnny." alright? so go home and cry to your daddy. don't cry here, okay? bkz brian ralph johnson anthony michael hall tarafından canlandırılır. böyle bir filmde mutlak suretle ''nerd'' diye tabir edilen bizde de mantığını kavrayamadığım bir şekilde ''inek'' diye adlandırılan bir şahsın bulunması gerekirdi. bu karakter de boşluğu mükemmel bir şekilde doldurmuştur. okulda oldukça ezilen ve fizik matematik klüpleri arasında mekik dokuyan bu sarışın tip, ailesinin beklentileri sebebiyle zor zamanlar geçirmektedir. o gün ceza almasının hikayesi ise trajikomiktir. brian, ek kredi almak için kolaylığı sebebiyle- ki bu kolay lafı bender'ı sinirlendirecektir çünkü o bu dersi isteyerek almıştır- seramik dersine girer ve ondan bir fil yapması istenir. filin hortumu çekilince içindeki lambanın yanması gereklidir lakin brian bunu başaramaz ve kocaman bir f alır. diğer çalışmalarından a alsa bile ortalamasını düzeltemeyeceğinden dolayı bunalıma girer. dolabında silah bulunduğu için ceza almıştır. andrew , ona silahı ne yapacağını ve intiharın çözüm olmayacağını söyler. brian ise silahin sadece silikon tabancası olduğunu ve dolabında alev aldığı için cezaya kaldığını söyleyince doğal olarak kendisi de dahil herkes yarılır. film süresince en can alıcı sorulardan birini sorar. ''pazartesi okula döndüğümüzde ne olacak?'' der çünkü artık o , bu diğer dört kişiyi arkadaşı olarak görmektedir. fakat istediği cevabı alamayınca , okulda her zamanki gibi görmezden gelineceğini anlar ve büyük üzüntü duyar. oldukça saftır. lakabı ''brain''dir. john bender well, brian, this is a very nutritious lunch. all the food groups are represented. did your mom marry mr. rogers? brian johnson uh, no. mr. johnson. // brian johnson i'm a fucking idiot because i can't make a lamp? john bender no. you're a genius because you can't make a lamp. bkz allison reynolds ally sheedy tarafından canlandırılmaktadır. kendisini sona saklamamın nedeni filmdeki en sevdiğim karakter olması sebebiyle tamamen özneldir. konuştuğu zaman tam konuşan fakat diğerleri tarafından anlaşılamayan biridir. dağınık siyah saçları siyah makyajı ve uzun eteği ile gotik bir imajı vardır fakat düşünce biçimi ve davranışları bunu ispatlar nitelikte değildir. kütüphanede en arka sırada oturur ve filmin uzunca bir kısmında hiç konuşmaz hatta ilk kez izleyecekseniz onu dilsiz bile sanabilirsiniz. arka sırada çizdiği doğa resminin üzerine saçlarını sallayarak kepeklerini döker ve yarattığı kar görüntüsü ile gurur duyar. daha sonra evden kaçmak istediği ve bu sebeple yanında taşıdığı kocaman çantasında birçok ıvır zıvır taşıdığı öğrenilir. konuştuğu zaman durmadan yalan söyler ve bunu o kadar naif bir biçimde yapar ki ya inanırsınız ya da aşırı bir sempati duyarsınız. öğle yemeği olarak ekmek arası mısır gevreği ve üzerine paketlerce tuz yer. garip biri olduğunu burada belli eder ve çoğunlukla ne yapmaya çalıştığı anlaşılamaz. cumartesi günü orda bulunmasının sebebi ise gülünç bir biçimde ‘yapacak daha iyi bir işi olmaması’dır. lakabı ''basket case''dir. allison reynolds when you grow up, your heart dies. john so, who cares? allison reynolds i care. // allison reynolds i'll do anything sexual, and i don't need a million dollars to do it either. i'm a nymphomaniac.. bunun üzerine claire'e bakire olduğunu söylemesi için baskı yapılır. claire sonunda itiraf eder. allison ise''i never did it either. i'm not a nymphomaniac. i'm a compulsive liar.'' diyip son noktayı koyar. // filmin sonlarına doğru claire, allison'ı alır ve ona yeni kıyafetler giydirip saçını ve makyajını yapar claire you know, you look a lot better without all that black shit under your eyes. allison reynolds hey, i like all that black shit... why are you being so nice to me? claire because you're letting me. ve sonra andrew what happened to you? allison reynolds why? claire did it... what's wrong? andrew nothing's wrong... it's just so different, you know? i can see your face. allison reynolds is that good or bad? andrew it's good. // allison reynolds your middle name is ralph, as in puke, your birth date's march 12th, you're 5'9 and a half, you weigh 130 pounds and your social security number is 049380913. andrew clark wow. are you psychic? allison reynolds no. brian johnson well, would you mind telling me how you know all this about me? allison reynolds i stole your wallet. // andrew clark so... what's your poison? andrew clark ... ok, forget i asked. allison reynolds vodka. andrew clark oh yeah? how much vodka do you drink? allison reynolds tons. bkz kişiler tartıştıktan ve birbirlerini anlamaya başladıktan sonra brian’ın kütüphanede çaldığı plaklar ile coşarlar, dans ederler. burada seksenli yılların ilginç dans figürlerini görmek oldukça eğlencelidir. o cumartesi günü herkesin ödev olarak bir makale yazması gereklidir. fakat bu görevi grubun en zekisi olması gerekçesi ile brian'a verirler ve kendisi ortak bir makale ile müdüre ayar verir. andrew ve allison birbirlerinden hoşlanırlar. claire ise john'un çok kız arkadaşı olmasını yadırgar ve tek eşliliğe inandığını söyler. sonunda john'u baştan çıkarır* ve ona kendisinin dalga geçtiği elmas küpelerinden birini verir. john bu küpeyi kulağına takar ve günü sevgili statüsünde noktalarlar. brian ise sona kalan dona kalır misali eve eli boş döner. işte bu brian'ın yazdığı yazı, breakfast club'ın ne olduğunu ve filmin ne amaçla yapıldığını harikulade gözler önüne serer. madem bu kadar yazdık, eklemeden olmaz brian johnson dear mr. vernon, we accept the fact that we had to sacrifice a whole saturday in detention for whatever it was we did wrong. but we think you're crazy to make an essay telling you who we think we are. you see us as you want to see us... ın the simplest terms, in the most convenient definitions. but what we found out is that each one of us is a brain... andrew clark ...and an athlete... allison reynolds ...and a basket case... claire standish ...a princess... john bender ...and a criminal... brian johnson does that answer your question?... sincerely yours, the breakfast club. bkz soundtrackler -don't you forget about me -the reggae -dream montage -waiting -didn't i tell you -fire in the twilight -i'm the dude -we are not alone -love theme -heart too hot to hold ''izleyin, izletin.'' bir forumdaydı sanırım, ölmeden önce izlenmesi gereken filmlerden biri olarak adı geçiyordu the breakfast clubın. aman aman aradığım söylenemez, ama aklımın bir köşesinde kalmış işte. bir kaç film almaya heveslendim geçenlerde, öylesine bakınırken, karşıma çıktı. hadi dedim bir deneyeyim. kapağına baktım, etkileyiciliği yok. arkasındaki yazıya göz attım sonra, "onlar, yani ortak noktası bulunmayan ve okulun kütüphanesnde bir cumartesi günü geçirme cezası alan beş öğrenci. saat 7'e birbirlerine söyleyecek bir şeyleri yoktu ama saat 4'ü vurduğuna birbirlerinin ruhundan anlayan iyi birer arkadaş olmuşlardı..." birkaç film daha seçip çıktım dükkandan. aylarca bekledi diğer cdlerin arasında bu da. derken bu gece sıkıntının doruk noktalarındayken film izlemeye karar verdim. tekrar göz göze geldik the breakfast club ile. ve denedim. 15 dakika kadar sonra filme ne kadar dahil olduğumu hissettim sonra. o sandalyedekilerden biri de bendim sanki. onlarla eş zamanlı sinirlendim ve onlar gülerken ben de gülüyordum. çünkü tüm tepkilerini tanıyordum. hepsinden bir parçayı yaşamıştım evvelden. kleptomani, dayak, uyuşturucu, prenses kız dönemi, aile baskısına inat yapılmış saçma tercihler, bütün sınıfın kompozisyon ödevlerini yapmak, bekarete dair kafa karışıklıkları, isyan, uç olma isteği, evden kaçış planları, vb, vb.. sonra film bitti. biraz duraksadım. onlar hep orda durmalıydı ve ben aynaya bakıp kendimle hesaplaşır gibi içimde taşıdıklarımın orada birbirleriyle tartışmalarını izlemeliydim sanki... sonuç olarak, ben bu filmi sevdim. iyi ki izledim. ve biliyorum. bir gece yalnız ve kafa karışıklığıyla dolu olduğum bir an, tekrar izleyeceğim.. ''when you grow up, your heart dies'' repliğiyle aklıma insan büyüdükçe hayalleri küçülür mü sorusunu getiren, izlediğim gençlik filmleri arasında, hatta kanımca da gençlik filmleri arasında en üstte duran yapım. o değil de ben tamamen türk bakış açısıyla yorumluyorum sanırım her şeyi. filmin sonunda kızları ağzından öpülürken bkz ağzından öpmek mal mal bakan ebeveynler gördüm. hepiniz mi bay cingılbört ve ailesi gibi olmak zorundasınız yahu, kasmayın bu kadar. ben doğarken gösterime girmiş kült gençlik filmi. - bu tanım enfes oldu farkındayım- 80 lerde dans, eğlence, arkadaşlık, aşk, kıskançlık, rekabet nasılmış görmek isteyenlere don t you forget about me eşliğinde filmin sahnelerinden bir demet yasemen gelsin mi? bence gelsin. geliyor; bkz kızların efendi adam yerine piç adam tercihi başlığını anımsatan bir şekilde biten film. judd nelson'ın oynadığı karakter john bender vardıre meselâ, bütün film boyunca hakaret ettiği hatun sonunda bu elemana takılır. brian johnson vardır bir de, derslerinde başarılı, nisbeten efendi bir çocuktur. filmin sonunda ona da öğretmene mektup yazmak düşer. 80lerin gençlik film olması evvela adamın aklına cıvık, iğrenç espirili, sabun köpüğü ve kötü giyimli piçlerin oynadığı bir film önyargısı oluşturuyor. ama öyle değil. en iyi gençlik filmlerinden biridir. filmin kendisi de müzikleri de şahane. ayrıca lise dönemini anlatan harika bir konusu da var. hatta dawson's creek'in bir bölümünde de film birebir tekrar canlandırılmıştır. 80lerin en iyi gençlik filmi. olabilecek en iyi gençlik filmidir zannımca; when you grow up, your heart dies... gençlik filminden öte bir film bence. müzikler hele ki `don't you forget about me sahnelere harika uymuş. aslında nasıl bir hapishanede yaşadığımızı hatırlatıyor bizlere bu film. - şimdi `spoiler` var - hep beraber kafayı kırdıktan sonra toplanıp konuştukları sahnede psikolojik çözünümler, karşıtlıklar, salaş hatunun beklenmeyen duygusal zekası ve daha sonra hep beraber dans etmeleri falan müthiş tatlı olmuş. aslında daha yazılacak çok şey vardır da, ben sadece 'iyice yaşınızı başınızı alıp da kalbinizi, ruhunuzu öldürmeden' izleyin bence bunu diyorum. iğrenç amerikan gençlik filmi klişelerini barındırmayan -belki de- gelmiş geçmiş en iyi gençlik filmi. how i met your mother'ın izlerken,barney'in "the breakfast'ı sansürlü izliyorum sanki" demesi üzerine izlediğim flimdir. takdir edilesi bir eserdir. how i met your mother karakterleri flim konusunda çok kültürlü verdikleri isimlerin hepsini izleyin derim. 80'lerin gençlik filmlerinden en sevdiğim,5 farklı lise öğrencisinin bir cumartesi gününü cezalı olmalarından dolayı okulun kütüphanesinde geçirmesini anlatıyor,diyaloglar şahane 2000'li yıllarda bu kadar teknolojiye rağmen böyle samimi bir film çekilememesi ne üzücü... Peter Weir tarafından yönetilmiş olan 1998 yılı yapımı film The Truman Show, bir adamın ve yaşadığını sandığı hayat üzerine kurulmuş olan bir filmdir. Senaryosu Andrew Niccol tarafından yazılmış olan The Truman Show’un başrollerinde Jim Carrey, Laura Linney, Ed Harris ve Natascha McElhone gibi isimler yer alıyor. The Truman Show’da Jim Carrey tarafından canlandırılan Truman Burbank bir adada yaşayan ve kendi hayatı içerisinde zamanın geçmesini izleyen bir bireydir. Doğup büyüdüğü yerde yaşayan Truman bir eşe sahiptir, evi vardır, işi vardır. Adanın içerisinde yaşarken çevresini çevreleyen su ile büyük bir tecrübe yaşamış olan Truman, babasının ölümüne sebep olan su ile arasındaki gerilimi atlatamamıştır. En büyük korkularından biri olan su ile çevrilmiş olan adada Truman hayatını geçirmeye devam eder yeni gelen her gün ile. Sevdiği kız olur, okul mezuniyeti olur, kötü günleri ve iyi günleri olur ancak her bireyin ilk aldığı nefes ile son verdiği nefes arasındaki sürede yaptığı gibi Truman da hayatın bir noktasında kendine bir yer bulup bu yerde yaşamına devam eder. Komedi, dram ve bilimkurgu türünde yer alan The Truman Show’da ana karakter Truman’ın hayatı bu anlatılanlar üzerinden ve genel geçer yargılar eşliğinde klasik bir hayat olarak izleyici karşısına çıkar. Ancak bu hayat klasik olmanın yanında sahtedir. Truman otuz yıldır kendisi için kurgulanan bir hayat yaşamaktadır. Doğduğu anda Truman’ı kameralar çekmeye başlamıştır ve Truman’ın her günü, her saati ve her dakikası canlı ve kesintisiz bir şekilde ekranlarda izleyici ile buluşur. Bilmeden bir televizyon programının yıldızı olan Truman kurgulanmış olan hayatı içerisinde ona söylenen bütün yalanlar ile yaşamaktadır. Ada olarak düşündüğü stüdyo içerisinde bir gün ölmüş babasının yanından geçtiğini gördüğü anda ve diğer olguları bir araya getirdiğinde bu kurgunun farkına varır ve otuz yılın sonunda tüm kurmacanın ve yalanların içerisinden çıkarak dışarıdaki dünyaya karışır. Truman’ın hayatında olduğu gibi hayatımız izleyiciler karşısında, kameralar önünde olmasa da bazen yaşadığımız hayat birilerinin kurguladığı bir sahne gibi hissettiriyor. Karanlık günler içerisinde bu kurgunun farkındalığından biraz kaçmak ve kabustan farklı duyguları hissetmek için The Truman Show’u sevenlerin izlemesi gerekenler listesini hazırladık. The Truman Show’u Sevenlerin İzlemesi Gereken 10 Film! Network 1976 Sidney Lumet tarafından yönetilen film Network bir adamın çaresizlik ile beraber gelen hırsının televizyon ekranında beden bulmasını konu alıyor. Network filminin ana karakteri olan Howard Beale uzun yıllardır televizyon ile özdeşleşmiş bir insandır. Daha doğrusu artık kendini televizyon ile tanımlayan ve televizyon ekranında kendini var eden bir adamdır. Sunduğu akşam haberlerinin reytingleri gün geçtikçe düşmeye başlayınca Beale’in de huzurusuzluğu kendini göstermeye başlar. Kovulacağını da öğrenince Beale televizyon ile olan ilişkisine kendi yön vermesi gerektiğinin farkına varır ve bir akşam canlı yayında haftaya canlı yayında intihar edeceğini söyler. Böylelikle Beale’in ekran hırsıyla beraber yaşam, ölüm ve izlenme kavramları bir haftanın içine sığar. Groundhog Day 1993 Harold Ramis tarafından yönetilmiş olan 1993 yılı yapımı film Groundhog Day bir adamın defalarca aynı günü yaşamsını ve bu tekrar içerisinde edineceği bir alternatif son ve şans mı yoksa tamamen tesadüfe dayalı büyük bir sorun mu ikileminde yer almasını konu edinir. Başrollerinde Bill Murray ve Andie MacDowell’ın yer aldığı filmde Bill Murray tarafından canlandırılan Phil Connors aynı günü yaşamaya mahkum dilmiş bir adamı canlandırır. Phil bir televizyon kanalında hava durumu sunucusudur ve bu işiyle beraber tek düze giden bir hayatın içerisinde günlerini geçirmektedir. İş için Punxsutawney kasabasında yapılan Groundhog Day isimli festivale gönderilir iş için ancak bu işile Phil her gün uyandığında 2 Şubat gününü tekrar ve tekrar yaşamaya başlar. Abre los ojos 1997 Abre los ojos – Open Your Eyes 1997 yılı yapımı Alejandro Amenábar’un kendisi tarafından yazılmış ve yönetilmiş gizem ve dram türündeki başarılı filmidir. Film Vanilla Sky filminin esinlendiği ve yeniden çevrimi olan orijinal halidir. Vanilla Sky filminde de olduğu gibi Abre los ojos filminde de Penélope Cruz yer alır. Filmin ana karakteri César hayata şanslı gelmiş insanlardan biridir ve aslında bunun farkında olsa da buna değer vermeden hayatını yaşamaktadır. César ve en yakın ancak onun kadar hayatta şanslı olmayan arkadaşı Pelayo ile hayatın onlara verdiklerinden yararlanmaya ve cinsel hazla beraber hayatlarını yaşamaya devam ederler. Ancak César üzerinde her zaman bir çift göz vardır ve yaşadığı trafik kazası ile kaybettiği yüzü onu gerçek ile kurgu karmaşasına sürükler. Pleasantville 1998 Gary Ross tarafından yönetilmiş olan film Pleasantville bir çocuğun biraz da olsa fantezi dünyası ile birleşen gerçekliğini ve hayattaki tutkuları arasındaki en önemlilerden birinde kendini bulması ve bu deneyimi yaşaması ile ilgili bir film. Başrollerinde Tobey Maguire, Reese Witherspoon, Jeff Daniels, William H. Macy ve Joan Allen’ın yer aldığı filmde Tobey Maguire tarafından canlandırılan David 90’lar zamanında yaşayan ve hayatını televizyon ile bütünleştirmiş olan bir çocuktur. David’in televizyondaki en büyük arzusu siyah beyaz olan bir dizi ve bu dizinin kurgulanmış Pleasantville’dir. David bu kasabanın her detayını bilirken, hayattaki en büyük bağımlılığı bu dizi olmuştur. Bir gün bir televizyon tamircisinin David’e verdiği kumanda ile David kız kardeşiyle beraber kendini dizinin içinde bulur. Being John Malkovich 1999 Charlie Kaufman’ın senaristliğini üstlendiği Spike Jonze’un yönetmen koltuğunda oturduğu ve şimdiden kült filmler listesinde yerini almış olan filmin oyuncu kadrosunda John Cusack, Cameron Diaz, Catherine Keener ve elbette John Malkovich yer alıyor. Filmde işsiz bir kuklacı olan Cusack, sevgilisi olan Diaz ile evlenme planları yapmaktadır fakat maddi dünyada her şey istenilen gibi olmaz. Bu evliliğin gerçekleşmesi için Cusack başka bir iş arar ve bir binanın yedi buçukuncu katında faaliyet gösteren bir firmada işe başlar. Bu klostrofobi yüklü ofiste işe başlayan Cusack kendi ofisinde küçük bir kapı bulur ve bu kapıdan içeri girince fark eder ki bu kapı Malkovich’in zihnine açılır. Bu kapıyla beraber bir beyne hükmetme ve gerçek ile dayatılan çatışması filmde kendini gösterir. Lise yahut üniversite günlerini kim unutabilir ki? Evet, o günlerin değeri yaşarken pek anlaşılmıyor ancak üzerinden bir miktar zaman geçti mi de en gereksiz anıya bile sıkı sıkıya sarılmak istiyor insan. Pekâlâ, bizi o günlere götüren filmler? Okulun, gençliğin ele avuca sığmaz ruhunu olanca eğlencesiyle anlatan o hikâyeler? Tabii, bu tarz yapımlarda aklınıza yalnızca dur durak bilmeyen bir koşuşturmaca gelmesin. Nasıl yeri geldiğinde âşık olup, yemeden içmeden kesiliyorsak işte onun birebir tezahürünü de filmler de görmek mümkün. Bazen çok hüzünlendiren, bazen bolca kahkahalar attıran ancak her bir anıyla gençliğin bir parçası olan filmlere dilerseniz gelin birlikte göz atalım 60 Çekmeköy Underground IMDb Puanı 5,6 Yapım Yılı 2015 Hayalleri olan ve bu hayallerin peşinden var güçleriyle gitmeye çalışan bir grup gencin, yaşadıkları çevre ve hayatlarına giren insanlarla imtihanına şahitlik ettiğimiz Çekmeköy Underground; okuldan uzak, hayata ve gençliğe oldukça yakın, minimalist yapısıyla dikkat çeken bir film. Yönetmenliğini Ayşin Türkmen Keskin’in yaptığı film, aynı zamanda içinde barındırdığı özgün müziklerle de Çekmeköy ruhunu olabildiğince realist yansıtmasıyla fark yaratıyor. 59 Gençlik Ateşi Bring It On IMDb Puanı 6,0 Yapım Yılı 2000 Meşhur bir futbol takımının, meşhur amigo ekibi oldukça ünlenmişlerdir. Hatta öyle bu ekip öyle bir hal alır ki, takımdan daha çok konuşulmaya başlarlar. Defalarca kez kazandıkları amigo yarışmasına hazırlanırlar ve amaçları bu yarışmayı bir kez daha kazanmaktır. Peyron Reed’in yönetmen koltuğunda yer aldığı filmin başrollerinde ise Kristen Dunst, Jesse Bradford ve Eliza Dushku gibi isimler yer alıyor. 58 Asi Kız Wild Child IMDb Puanı 6,1 Yapım Yılı 2008 Arkadaş ortamının bozukluğu nedeniyle babası tarafından yatılı okula giden karakterimiz, oldukça şımarık ve burnu havada biridir. Gittiği yatılı okul, tahmin ettiği gibi değildir ve oldukça zorlanıyordur. Geriye tek bir seçenek kalır, ortama uyum sağlamak! Emma Roberts’in başrolü oynadığı filmi, Nick Moore yönetiyor. 57 Çılgın Cuma Freaky Friday IMDb Puanı 6,1 Yapım Yılı 2003 “Ne izlesem?” sorusuna cevap niteliğinde ki bu filmi kaçırmayın. Annesi ile anlaşamayan ve sürekli sıkıntı yaşayan anne kız, gittikleri bir lokantada yedikleri kurabiye sayesinde birbirlerinin vücutlarına geçerler. İlk başlarda zor geçen bu süreç sonrasında duruma alışan ikili, birbirlerinin problemlerini ve hayatlarını daha iyi anlamaya başlarlar. Mark Waters’ın yönetmen koltuğuna oturduğu filmde, Jamie Lee Curtis, Lindsay Lohan ve Mark Harmon başrolü oynuyorlar. 56 Seksi Futbolcu She’s the Man IMDb Puanı 6,3 Yapım Yılı 2006 17 yaşındaki bir kız kendi takımının elenmesinden dolayı, erkeklerin yer aldığı takıma girmeye çalışır. İkiz kardeşinin kılığına girer ve onun yerine takımda yer alır. Oyunculardan birine aşık olur fakat bunu ona söyleyemez. Bu sırada aşık olduğu kişiye birinin daha aşık olduğunu öğrenir ve olaylar iyice karışır. Amanda Bynes’in başrolü oynadığı filmi, Andy Fickmanın gözünden izliyoruz. 55 17 Yeniden 17 Again IMDb Puanı 6,3 Yapım Yılı 2009 Mutsuz bir evlilik ve sürüncemede giden iş hayatı… 40’lı yaşlarda olan biri için bundan daha kötü bir senaryo söz konusu dahi olamaz herhalde! Peki, tam da işler böylense tersine giderken size 17 yaşına geri dönme şansı tanınsa nasıl olur? Mike O’Donnel için artık, lisedeki şaşalı günlerine geri dönme vaktidir. Zac Efron’un başrolü oynadığı ve fantastik hikâyesiyle ilgi çeken 17 Again, “O günlere” geri dönmek isteyenlerin kaçırmaması gereken oldukça eğlenceli bir film. 54 Çılgınlar Sınıfı Acccepted IMDb Puanı 6,4 Yapım Yılı 2006 Lise bitmiş, üniversiteye yerleşme vakti gelip çatmıştır. Pekâlâ, ya başvurduğunuz hiçbir okul sizi kabul etmezse? O zaman çare basit Kendi üniversitenizi kurmak! Bartleby Gaines’ın tüm sistemi hiçe sayıp kendi üniversitesini kurduğu ve en az kendi kadar umutsuz bir dolu insanı okuluna topladığı film, sıra dışı bir üniversite hayatı sunmasıyla da muadillerden ayrılan, oldukça keyifli ve tam anlamıyla gerçek bir gençlik filmi. Yönetmenliğini Steve Pink’in yaptığı, başrollerini ise Justin Long ve Jonah Hill’in paylaştığı film, yerinde durmayan eğlencesiyle dikkat çekmeyi başarıyor. 53 Zaman Makinesi 1973 IMDb Puanı 6,4 Yapım Yılı 2014 Adıyla müsemma bir şekilde, izleyenlerini 1973 yılında doğru bir yolculuğa çıkaran Zaman Makinesi 1973; Tolga’nın baba mirası eski Anadol arabasıyla geçmişe gidişini konu almaktadır. Tolga’nın gittiği 1973 yılı ise, hippiliğin Türkiye’de moda olduğu yıllardır. Modern İstanbul hayatından sonra, kendini bir anda hippilerin kabına sığmaz yaşantısında bulan Tolga, en başta şikâyet ettiği bu durumdan git gide memnun olmaya başlayacaktır. Aram Gülyüz’ün yönetmenliğini yaptığı bu deli dolu filmin başrollerinde ise Gürgen Öz ve Seda Bakan yer alıyor. 52 Geyik Muhabbeti Road Trip IMDb Puanı 6,4 Yapım Yılı 2000 Adıyla müsemma bir şekilde, başından sonuna dek tam bir “Geyik Muhabbeti” servis eden Road Trip, yasadışı bir kasetin yanlış adrese gitmesinden dolayı yollara düşen ve 2000 km uzaklıktaki Boston, Massachusetts’a olabildiğince çabuk ulaşmak zorunda kalan dört kafadarın yol hikâyesini içinde barındırıyor. Bu gençlerin olaylar karşısındaki tutumlarına hayran olacağınız ve kahkahalarınızı tutmayacağınız Road Trip’in yönetmenliğini, daha sonrası The Hangonver’ı da yönetecek olan Todd Phillips yaparken, başrollerini ise Sean William Scott, Breckin Meyer, Paulo Costanzo gibi isimler paylaşıyor. 51 Ateşli Gençlik Youth İn Revolt IMDb Puanı 6,4 Yapım Yılı 2009 Aşkınız için neleri göze alırsınız yahut onun için hangi zorluklara katlanırsınız? Bir “ilk aşk” filmi olan ve bunu dinamik mizahıyla harmanlayan Youth in Revolt, bir yandan ailesiyle sorunlar yaşayan Nick Twisp’in durumunu eğlenceli bir şekilde servis ederken bir yandan da onun âşık olduğu Sheeni Saunders’a açılma sürecini ele almaktadır. Başrollerini Michael Cera ve Portia Doubleday’in paylaştığı filmin yönetmen koltuğunda ise gençlik filmleriyle tanıdığımız Miguel Arteta oturuyor. 50 Nadide Hayat IMDb Puanı 6,4 Yapım Yılı 2015 Eşi vefat ettikten sonra, yarım bıraktığı üniversiteye geri dönme kararı alan Nadide’nin, başına gelen ilginç olayları konu alan Nadide Hayat, bir yandan bu orta yaşlı kadının ortama ayak uyduramama problemini ele alırken, bir yandan da üniversite öğrencilerinin kendi içerisindeki sorunlara ışık tutuyor. Çağan Irmak imzalı film, Demet Akbağ’ın alıştığımız üst düzey performansıyla evlerimize konuk olurken, yeni oyuncuların en az onu aratmayacak güçlü duruşlarıyla anlatısını yukarılara çekmeyi başarıyor. 49 Nerve IMDb Puanı 6,5 Yapım Yılı 2016 Son zamanlarda izlediğimiz en güzel filmlerden kesinlikle bir tanesi. Senaryo, müzikler ve çekim teknikleri oldukça başarılı. Bir kitap uyarlaması olan Nerve, günümüz gençlerine tam oturan bir film. Sosyal medya ve internetin işlendiği konusu ve filmin ilerleyişi, kendini sıkmadan izlettirecek. Dave Franco, Emily Meade ve Emma Roberts gibi isimlerin yer aldığı filmi, Henry Joost, Ariel Schulman ikilisi yönetiyor. 48 Sınav IMDb Puanı 6,5 Yapım Yılı 2006 Malumunuz, adı ne olursa olsun, üniversiteye giriş sınavı her daim lise öğrencilerini en derinden yaralayan hususlardan biri olmuştur. Hayatın tek bir sınava bağlı olduğu düşüncesi, çocuk beyinlere günden güne deklere edilir ve aileler de çocuklarını tahmin edemeyecekleri kadar zorlu bir sürecin içine bırakırlar. İşte, Sınav filmi tüm o zorlu süreçten en kolay şekilde yırtmaya çalışan bir grup lise öğrencisinin kalkıştığı zorlu bir işi ele alır. Bunu yaparken o dönemin yarattığı psikolojik çöküntüyü mizah ile harmanlayarak vermeyi başaran Sınav, esasen “güldürürken düşündürenler” sınıfının da en şeffaf örneklerinden biridir. Yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak’ın yaptığı ve başrollerini İsmail Hacıoğlu, Yağmur Atacan gibi isimlerin paylaştığı film de aynı zamanda aksiyonun sinemasının ünlü yıldızı Jean-Claude Vam Damme da yer almaktadır. 47 BASEketball IMDb Puanı 6,5 Yapım Yılı 1998 Farz edelim ki ne basketbolda ne de beyzbolda bir profesyonel olma ihtimaliniz yok. Ancak gel gör ki, iki spor dalında da çok iyi yaptığınız şeyler var. Peki, buna nasıl bir çözüm bulurdunuz? İşte küçük yaşlardan beri ayrılmayan ve çocuksu ruhlarını asla kaybetmeyen Joe ve Doug’ın hikâyesi, Amerika’nın popüler iki sporu olan basketbol ve beyzbolu birleştirip, BASEketball’u ortaya koymalarıyla başlıyor. Onlar artık bu yeni spor dalının en bilindik ve en başarılı iki profesyonelidir. Yaratıcı hikâyesiyle ilgi uyandıran ve mizahi atmosferiyle fark yaratan filmin başrollerinde ise Matt Stone ve Trey Parker yer almaktadır. 46 Avrupa Muhabbeti EuroTrip IMDb Puanı 6,6 Yapım Yılı 2004 A’dan Z’ye bir müthiş bir film olan ve her bir anıyla kahkaha atmanıza olanak sağlayan EuroTrip, Amerikalı Scotty’nin yazıştığı Alman güzel Mika’nın peşinden kendini yollara vurmasını konu almaktadır. Scotty’nin bu yolculuktaki en yardımcıları ise en yakın arkadaşı Cooper Harris ve sınıftan arkadaşları olan ikizler Jamie ve Jenny olacaktır. Bu dört gencin, Avrupa’nın muhtelif yerlerinde gezdikleri ve gezerken de fütursuzca güldürdükleri EuroTrip, aynı zamanda bir yol filmi olarak da oldukça değerli bir yerde durmaktadır. Efsanevi soundtracki “Scotty Doesn’t Know” ile hafızalara kazınan ve Avrupa’yı ayağımıza getiren filmin başrollerinde, Scott Mechlowicz, Jacob Pitts, Michelle Trachtenberg, Travis Wester gibi isimler yer almaktadır. 45 Okula Dönüş Back to School IMDb Puanı 6,6 Yapım Yılı 1986 Son derece başarısız bir öğrencinin, kolej hayatında gidişatı pek iyi değildir. Bunun üzerine son derece zengin ve akıllı olan İş Adamı babası, oğlunun okuduğu koleje kaydını yaptırır. Kahkahalarla izleyeceğiniz, son derece keyifli bir film. Ayrıca Iron Man ile adından sıkça bahsettiren Robert Downey Jr.’ın filmdeki performansı oldukça başarılı. Rodney Dangerfield, Burt Young ve Sally Kellerman’ın oyuncu kadrosunda yer aldığı filmi, Alan Metter yönetiyor. 44 Aşk Gibi Bir Şey A Lot Like Love IMDb Puanı 6,6 Yapım Yılı 2005 Gençliğin yalnız üniversite hayatından ibaret olmadığını; iş hayatına atılırken ki dönemde de aşkın varlığının ne denli önemli olduğunu vurgulayan A Lot Like Love, Los Angeles-New York uçuşunda ilk defa karşılaşan ve sonrasında 7 yıllık bir sürece yayılacak olan aşk hikâyesinin başkahramanları Oliver Martin ve Emily Friehl’in yaşadıklarını odak noktasına alır. Yer yer tebessüm ettiren ama çokça saf bir aşk hikâyesini önümüze getiren filmin yönetmenliğini daha sonrasında Made in Dagenham gibi efsanevi bir kadın filminin altına imzasını atacak olan Nigel Cole yaparken, başrollerini ise dönemin popüler oyuncuları Ashton Kutcher ve Amanda Peet paylaşmaktadır. 43 Buraya Kadar This İs The End IMDb Puanı 6,6 Yapım Yılı 2013 Hollywood’un popüler starlarının bilinmeyen taraflarıyla yüzleşmeye hazır mısınız? Hem de kıyametin koptuğu günde! Evan Goldberg ve Seth Rogen filmin yönetmenliğini üstlenmişlerdir. Bir parti için James Franco’nun evinde buluşan bir dolu yıldız vardır. Bunların içinde Rihanna’dan Emma Watson’a kadar birçok kişi yer almaktadır. Yeryüzünde meydana gelen doğaüstü olaylarla ne yapacaklarını şaşırırlar. Kimi yarılan yeryüzünün içine düşüp ölürken, kimi de zombilerin saldırısıyla farklı bir kimliğe bürünürler. Olayların kızıştığı sırada, Johan Hill ve Seth Rogen’ın başı çektiği bir grup yıldız James Franco’nun evine kaçmayı başarmış ve bu korunaklı evde nasıl hayatta kalabileceklerinin planı yapmaya başlamışlardır. Kimin dost, kimin düşman olduğu hiçbir zaman anlaşılmayan ve bununla birlikte sınırsız bir mizah armağan eden This is the End, Hollywood starlarının gerçek yüzleriyle bizleri tanıştırırken bir yandan da son yılların en eğlenceli filmlerinden birini izleyenlerine servis ediyor. 42 Project X IMDb Puanı 6,6 Yapım Yılı 2012 IMDb puanına fazla takılmayın ve hemen bu filmi izleyin. Lisenin ezik öğrencilerinin bir doğum günü partisi yapma hayali ve başlarına gelenler kahkaha dolu anlar yaşatacak cinsten. Bir parti yapabileceklerine, yapsalar bile kimsenin gelmeyeceğine inanan arkadaşlar, tarihin en çılgın ve en kalabalık partisine imza atarlar. Felekten Bir Gece yönetmeni Todd Phillips’in yapımcılığını üstlendiği filmde, Thomas Mann, Jonathan Daniel Brown ve Oliver Cooper başrolleri paylaşıyorlar. 41 Saved! IMDb Puanı 6,7 Yapım Yılı 2004 Erkek arkadaşının eşcinsel olduğunu öğrenen başrol, onu kendine bağlamak için beraber oluyor. Bu olayların sonucunda işler düşündüğü gibi gitmiyor ve hamile olduğunu öğreniyor. Senaryoda ki alt metinler ve anlatılmak istenenler, ders niteliğinde. Brian Dannelly’nin yazıp yönettiği filmde; Jena Malone, Mandy Moore ve Macaulay Culkin oyuncu kadrosunda yer alıyorlar. 40 Komşu Kızı The Girl Next Door IMDb Puanı 6,7 Yapım Yılı 2004 18 yaşındasınız, yan dairenize gizemli ve güzel bir kadın taşınıyor; duygularınıza hâkim olamayıp bu kadına âşık oluyorsunuz. Ancak ortada gizli bir durum söz konusudur; o da bu güzeller güzeli kadının eski bir porno yıldızı olması! Her bir anıyla yüzlerde tebessüm oluşturma potansiyeline sahip olan The Girl Next Door, Danielle ve Matthew Kidman’ın yeni başlayan ama çokça olaylara gebe arkadaşlığını konu alırken, oldukça da eğlenceli dakikalar vadediyor. Başrollerini Elisha Cuthbert ve Emile Hirsch’in paylaştığı filmin yönetmen koltuğunda ise Luke Greenfield oturmaktadır. 39 Ya Aşksa What If IMDb Puanı 6,8 Yapım Yılı 2013 Aşk gençliğin en büyük mucizelerinden biridir. Nitekim What If’te bu mucizenin en eğlenceli anlatılarından biri olarak karşımıza gelmektedir. Wallace ve Chantry’nin iki yakın arkadaş olarak başlayan ilişkileri, zamanla bir duygu karmaşasına yol açacak ve bu ikilinin hissettiklerini sorgulamasına sebebiyet verecektir. Ya birbirlerine âşık olmuşlarsa? Aşkın ve mizahın harikulade bir bileşimi olan What If, Harry Potter ile birlikte hayatımıza giren Daniel Radcliffe ve Zoe Kazan’ı başrollerinde barındırırken, yönetmeni olarak ise Michael Dowse ile arzı endam etmektedir. 38 Herkes Biraz İster Everybody Wants Some!! IMDb Puanı 6,9 Yapım Yılı 2016 80’lere doğru bir yolculuğa çıkıp, o dönemin retro havasını iliklerinize kadar hissetmeye ne dersiniz? Bir kolej beyzbol takımının etrafında geçen olayları merkezine alan Everybody Wants Some!!, yakın zamanda çekilmiş olmasına karşın gerek atmosferi gerek diyalogları gerekse sinematografisi ile şimdiden en iyiler listesinde adını yazdırmaktadır. Son olarak Boyhood ile karşımıza çıkan usta yönetmen Richard Linklater’ın yönetmenliğini yaptığı film, bu yıl !f İstanbul’un da en çok ilgi çeken filmler arasında yer almıştır. 37 Dünyanın Sonu The World’s End IMDb Puanı 7,0 Yapım Yılı 2013 En son yirmi yıl önce lise mezuniyetinde bir araya gelen ve on iki adet barı bulunan küçük kasabalarında on bir bar gezmeyi başaran beş arkadaş, bu sefer yirmi yıl sonra bir araya gelmiş ve on iki barın hepsinde de bir bira içme konusunda mutabakata varmıştır. Ancak ortada bir problem vardır o da istemeden de olsa dünyanın sonunu getirmeleridir. The World’s End, bir gençlik ritüelinde de öte fantastik yapısıyla ilgi odağı olmayı başaran hayli enteresan bir film. Özellikle Garry King karakterinin nevi şahsına münhasır tavırlarıyla akıllara kazınan filmin yönetmen koltuğunda ise Edwar Wright oturmaktadır. 36 Amerikan Pastası American Pie IMDb Puanı 7,0 Yapım Yılı 1999 Gençlik filminin adeta sözlük karşılığı olan ve sonrasında sayısız devam filmi çekilen Amerikan Pastası’nın orijinal ilk filmi, bir nesli üniversite hayatının güzellikleriyle tanıştıran film olarak da bilinmektedir. Eğlencesi, aşka karşı bakış açısı hatta ve hatta cinsel esprileriyle 2000’lerin başına damgasını vuran film, sadece mizahı ile değil cesur yapısıyla da ilgi odağı olmayı başarıyor. Hala açıp izlediğinde ilk gün ki tadı veren ve fütursuzca kahkaha atmamıza olanak sağlayan Amerikan Pastası, devam filmlerinin düşük seviyesi yüzüyle başarısız bir seri olarak anılsa da, 1999 yılında çekilen ilk filmin tadıyla hafızalarımızda yer almayı sürdürüyor. 35 Son Ders Aşk ve Üniversite 2008 IMDb Puanı 7,0 Yapım Yılı 2008 Sinemamızın elle tutulur ender üniversite temalı filmlerinden olan Son Ders Aşk ve Üniversite, bir yandan 80’lerin siyasi atmosferini günümüze entegre ederken, bir yandan da üniversite öğrencilerinin aşk, arkadaşlık ve tabii ki eğlence gibi gündelik alışkanlıklarını önümüze getiriyor. Türk tiyatrosunun usta ismi Ferhan Şensoy’un başrolünde yer aldığı ve kendisine bir kez daha hayran olmamıza olanak sağlayan filmde, Kaan Urgancıoğlu, Ekin Türkmen ve Durul Bazan gibi isimler de ustaya enerjileriyle eşlik ederek, seyir zevkini yukarılara taşıyor. 34 Şeytan Tüyü Handsome Devil IMDb Puanı 7,1 Yapım Yılı 2016 İlham verici, akıcı ve oyuncuların şov yaptığı, soluksuz izleyeceğiniz bir film. Babasının zoruyla yatılı okula giden Ned, burada ki öğrencilerin ön yargıları sonucunda kendini oldukça dışlanmış hisseder. Gittiği okulda saygı duyulmak veya sevilmek için geçerli olan tek kural Rugby sporunda başarılı olmaktır, fakat Ned bu konuda başarılı değildir. Oda arkadaşı ise Rugby’de başarılı olmasına rağmen diğer öğrencilerle anlaşamamaktır. Bu iki karakterin arkadaş olması ve kendilerini tanımasını izleyeceğimiz film, bir çok konuda sizi etkilemeyi başaracak. 33 Zaman Yolculuğu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular IMDb Puanı 7,1 Yapım Yılı 2009 Adeta et ve tırnak olduğunuz yakın arkadaşlarınızla gittiğiniz barda, tuvaletin bir zaman makinesi olduğunu keşfetseniz ne yapardınız? Farklı zaman dilimleri arasında oradan oraya sürüklenen ve yaşanan hadiselerin önüne geçmekte zorlanan üç yakın arkadaşın başından geçenlerinin anlatıldığı FAQ About Time Travel, zamanda yolculuk temalı filmleri sevenlerin ve aynı zamanda gülmekten çenesinin ağarmasını isteyenlerin asla kaçırmaması gereken bir film. O yaşların en büyük hayallerinden biri olan zamanda yolculuğu ayağımıza getiren filmin yönetmenliğini ise Gareth Carrivick yapmaktadır. 32 Şu An Muhteşem The Spectacular Now IMDb Puanı 7,1 Yapım Yılı 2013 Gece yine içkiyi fazla kaçırmış, sabah ise bilmediğiniz bir bahçede, tanımadığınız bir kız tarafından uyandırılmışsınız. Pekâlâ, sizi uyandıran o kızın, tam da hayatınızın merkezine yerleşeceğini bilseniz ne yapardınız? Bu tarz bir filmden ne ararsanız The Spectacular Now içinde bulmak mümün; havuz partileri, çılgın arkadaşlıklar ve tabii ki aşk. Ancak filmin bunu kendine has şekilde yapışı, tüm filmi hayranlıkla izlemenize olanak sağlıyor. Whiplash’ın yıldızı Miles Teller’ın başrolü Shailene Woodley ve Brie Larson ile paylaştığı, filmin yönetmen koltuğunda ise James Ponsoldt oturuyor. 31 Adı Çıkmış Easy A IMDb Puanı 7,1 Yapım Yılı 2010 Bu yıl La La Land ile tüm ödüllere ambargo koyan ve adından sıkça söz ettiren Emma Stone’un başrolünde yer aldığı Easy A, bir lise öğrencisi olan Olive’in uğradığı iftiradan sonra izlediği ilginç yolu odak noktasına almaktadır. Öncesinde okulun adeta görünmez kızı olan ama sonrasında adeta popülerlikte çığır açan Olive’in hikâyesi sizlere hem bolca kahkahalar attıracak hem de unuttuğunuz o lise günlerinin cıvıltısını önünüze getirecek. Nathaniel Hawthorne’ın Kızıl Damga isimli kitabından sinemaya uyarlanan filmin yönetmenliği ise Will Gluck yapmaktadır. 30 Hababam Rock School of Rock IMDb Puanı 7,1 Yapım Yılı 2003 Rock müzik tutkunları buraya, bu film tam size göre! Müzik grubundan atılan ve bir okulda öğretmen olarak işe başlayan Dewey Finn’in içindeki müzik aşkını söndürememesi, ona öğretmen olarak gittiği okulda yeni kapılar açacak ve eğlenceli dakikaları önümüze getirecektir. Listemizin medar-ı iftiharı Richard Linklater’ın yönetmenliğini yaptığı Hababam Rock, bir yandan kulaklarınızın pasını silerken bir yandan da kahkahayı huzurlarınıza getirecektir. 29 Komik Bir Hikâye IMD Puanı 7,1 Yapım Yılı 2010 Sadece basit bir film olarak nitelendiremeyeceğimiz, aksine oldukça naif bir atmosfere sahip olan It’s Kind Of a Funny Story, birtakım rutin testler için muayeneye giden Craig’in hastaneye yatırılmasıyla başlayan olayları konu almaktadır. Craig’in burada karşısına çıkacak insanlar ise, onun hayatının akışının tümden değişmesine sebebiyet verecektir. Keir Gilchrist’in ile birlikte başrolü paylaşan ve komedi filmlerinin aranan, nevi şahsına münhasır oyuncusu olan Zach Galifianakis hiç şüphe yok ki filme en fazla artı katan değer olarak öne çıkıyor. 28 Eski Dostlar Old School IMDb Puanı 7,1 Yapım Yılı 2003 Okul yıllarına geri dönmeyi kim istemez; hem de hiç ders olmadan! Mezuniyetlerinin üzerinden on yıl geçmiş ve hayattan oldukça yorulmuş olan “Eski Dostlar” okul yıllarındaki ekibi bir araya toplayıp, hiç dersin olmadığı bir okul ütopyasını hayata geçirirler. Sınırsız kahkaha ve eğlence vadeden film, aynı zamanda içinde barındırdığı dostluk temasıyla da bir hayli ilgi çekmeyi başarıyor. Geyik Muhabbeti ve The Hangover’ın yaratıcısı Todd Phillips’in yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerinde ise komedinin usta oyuncuları olarak adlandırabileceğimiz Will Ferell, Vince Vaughn ve Luke Wilson yer alıyor. 27 Liseli Polisler 21 Jump Street IMDb Puanı 7,2 Yapım Yılı 2012 Polis okulundan yeni mezun olan Schmidt ve Jenko, gizli görev için bir liseye yerleştirilirler. Asıl amaçları burada işlenen suçları raporlamak yahut önüne geçmekken, yaşlarının da getirisiyle ortama ayak uydurup adeta birer liseli hüviyetine bürünmeleri, bu ikiliyi hiç beklemedikleri olaylar silsilesinin ortasına bırakır. Jonah Hill ve Channing Tatum’un başrolleri paylaştığı 21 Jump Street, dur durak bilmeyen komedisi ilelistemizde pırıl pırıl parlayan bir film olarak öne çıkıyor. 26 Love, Rosie 2014 IMDb Puanı 7,2 Yapım Yılı 2014 En yakın arkadaştan sevgili olmaz diyenlerden misiniz? O zaman Love, Rosie’yi henüz seyretmediniz! Alex ve Rose çocukluktan itibaren ayrılmaz birer ikilidir; ancak hayat onları başka yöne itmek ve farklı sürprizler hazırlamaktan da asla geri durmaz. Gelin görün ki, bu iki gencin yolu da en zor şartlarda her daim kesişecektir. Duru bir komedi olarak başlayan ancak sonrasında saf bir aşk hikâyesine evrilen Love, Rosie; iki duyguyu da aynı anda yaşatan ve yaşımızın dönemini asla kaçırmamak gerektiğini öğütleyen oldukça naif bir olarak karşımızda. Başrollerini güzel oyuncu Lily Collins ve Sam Claflin’in paylaştığı filmin yönetmenliğini ise Christian Ditter üstleniyor. 25 Mükemmel Uyum Pitch Perfect IMDb Puanı 7,2 Yapım Yılı 2012 Aynı zamanda müzikal film izlemeyi de seviyorsanız bu filmi kesinlikle izlemelisiniz. Vizyona girdiği 2012 yılında, filmin müzikleri rekor kırmayı başarmıştı. Filmimiz, bir öğrencinin sesinin keşfedilmesi ve bunun üzerine bir müzik grubu kurulmasını konu alıyor. İlk filmin kalitesi ve gişesi sonucu Mükemmel Uyum, seri filmleri ile karşımıza gelmeye devam ediyor. Jason Moore’nin yönettiği filmde Anna Kendrick, Rebel Wilson ve Brittany Snow gibi ünlüler yer alıyor. 24 Düşler, Tutkular ve Suçlar IMDb Puanı 7,2 Yapım Yılı 2003 “Renklerin yönetmeni” olarak anılan ve çektiği her filmle gündem olmayı başaran Bernardo Bertolucci’nin yönettiği film, ciddi ve realist tavrıyla bu listedeki tüm filmlerden ayrılan bir yapıya sahip. Ancak gelin görün ki The Dreamers; dinçliği yansıtışı, onların gündelik dertlerine eğilişi ve de en önemlisi aşka açtığı pencereyle herkesin izlemesi, hatta idrak etmesi gereken bir film olarak öne çıkıyor. 68’ yılında Paris’te çıkan öğrenci ayaklanmasının merkezinde geçen ve üç gencin birbiri arasındaki ilişkisine eğilen film, bir an olsun sıkmayan aksine git gide içine çeken tavrıyla da takdir toplamayı başarıyor. Güzeller güzeli Eva Green ile birlikte, Louis Garrel ve Michael Pitt’in başrolünde yer aldığı film, hiç şüphe yok ki Bertolucci’nin filmografisinin de en özel yapımlarından biri. 23 Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi IMDb Puanı 7,3 Yapım Yılı 1999 1999 yapımı filmimiz, iki ablanın birbirinin tam zıttı yaşantısı ve aile baskısını konu alıyor. Karakterlerimizden birisi, erkeklerle hiç ilgilenmez ve son derece cool takılır. Diğeri ise oldukça güzel, bakımlı ve birçok erkeğin peşinden koştuğu birisidir. Ailenin istediği, ya ikisinin aynı anda sevgilisi olması, yada kimsenin sevgilisi olmamasıdır. Gil Junger’in yönettiği filmin oyuncu kadrosunda; Julia Stiles, Heath Ledger ve Gordon-Levitt yer alıyor. 22 Geri Dönüş Yolu The Way Way Back IMDb Puanı 7,4 Yapım Yılı 2013 Annesinin erkek arkadaşıyla birlikte yaz tatiline çıkmak zorunda kalan Duncan, bir yandan bu yeni düzene hiç istemese de alışmaya çalışırken, bir yandan da geldikleri bu küçük kasabanın tadını çıkarmaya çalışacaktır. Onun bu aşamadaki en büyük yardımcısı ise Water Wizz çalışanı Owen olacaktır. Duncan’ın bu neşeli adamla kurduğu dostluk, onun içine kapanıklığını yıkmakla kalmayacak unutamayacağı bir yaz tatili geçirmesine de olanak sağlayacaktır. Başından sonuna dek takındığı naif atmosferle dikkat çeken The Way Way Back, buna ek olarak zaman zaman ortaya koyduğu mizah ile de adından söz ettirmeyi başarıyor. Başrollerini Liam James, Sam Rockwell ve Steve Carell’ın paylaştığı film, çocukluğumuzun en güzel dönemi olan yaz tatilini olabilecek en mükemmel şekilde karşımıza getirmesiyle alkışı fazlasıyla hak ediyor. 21 Juno IMDb Puanı 7,4 Yapım Yılı 2007 Oldukça sevimli bir lise öğrencisi olan Juno, yaşının getirdiği heyecan ve merakla okuldan arkadaşı Bleeker ile birlikte olur. Ancak beklenmedik bir hata sonucu hamile kalan Juno’nun hayatı tümden değişmek üzeredir. Bu süre zarfı içerisinde olgunlaşacak ama bir yandan da izleyenlerini bolca güldürecektir. Ergenlik heyecanının en muazzam tezahürlerinden biri olan Juno, başrollerinde yer alan Ellen Page ve Michael Care’nın samimi oyunculuklarıyla şaha kalkarken, izleyenlerinin yüzünden tebessümün bir an olsun eksilmesine ise izin vermiyor. Roma Film Festivali’nden En İyi Film ödülüyle dönen ve Altın Küre’de de 3 dalda adaylığı bulunan Juno, hiç şüphe yok ki listemizin içerisindeki en doyurucu yapımlardan bir tanesi olarak öne çıkıyor. 20 Eve Dönüş Garden State IMDb Puanı 7,4 Yapım Yılı 2004 Epey zamandır uzak olduğu kasabasına, annesinin cenazesi için geri dönen Andrew’un, burada Sam ile tanışması, ona hayatın bambaşka kapılarının açılması konusunda yardımcı olacaktır. İçine kapanık biri olan Andrew’un artık dış dünyayla iletişimini arttırma vakti gelmiştir. Nitekim onun için “Eve Dönüş” gerçek anlamda tam da şimdi başlıyordur. Zach Braff’in yazıp, yönettiği aynı zamanda başrolü üstlendiği filmde ona Sam rolüyle yardımcı olan isim ise, gülüşü dillere destan olan Natalie Portman’dır. Çekildiği yıl Sundance Film Festivali’nde Offical Selection’a girme başarısı gösteren Garden State, birçok festivalden de ödül alarak başarısını taçlandırmıştır. 19 Scott Pilgrim Dünyaya Karşı IMDb Puanı 7,5 Yapım Yılı 2010 Hem güzel hem de akıllı bir kıza âşık oldunuz. Ancak onu elde etmek için eski sevgililerini dövmek zorundasınız, ne yapardınız? İşte bu sıra dışı konudan filizlenen ve izleyenlerine oldukça fantastik bir hikâye servis eden Scott Pilgrim vs. the World, bir yandan azmin vücut bulmuş hali olarak karşımıza gelirken bir yandan da bolca atılacak kahkahayı yüzlerden eksik etmiyor. Michael Cera ve Mary Elizabeth Winstead’ın başrolleri paylaştığı filmin yönetmen koltuğunda ise Edgar Wright oturuyor. 18 Çılgınlar Okulu IMDb Puanı 7,5 Yapım Yılı 1978 Düşük bütçeli, yüksek kaliteli Çılgınlar Okulu, listemizin demirbaşlarından bir tanesi. Üniversite hayatını dibine kadar yaşayacağınız bu film, size son derece keyifli ve bol kahkahalı dakikalar sunacak. John Landis’in yönettiği filmde, Karen Allen, Tom Hulce ve John Belushi gibi isimler yer alıyor. 17 Çok Fena Superbad IMDb Puanı 7,6 Yapım Yılı 2007 Yerinde duramayan, deyim yerindeyse zıp zıp zıplayan bir gençlik komedisi ile tanışmaya hazır mısınız? Liseden mezun olmaya hazırlanan ve çok fazla dış dünya ile iletişim halinde olmayan iki kafadar Seth ve Evan için, ortalığın tozunu dumana katma zamanı gelmiştir. Onların neşesinin izleyiciye birebir olarak geçtiği Superbad, hayat dolu enerjisi ile gülmek isteyenler için adeta biçilmiş bir kaftan. Şimdilerin aranan oyuncuları olan ancak filmin çekildiği yıllarda henüz kariyerlerinin başında olan Jonah Hill, Michael Cera ve Emma Stone’un başrolü paylaştığı Superbad, tadına doyulmaz mizahi ve bu denli samimi işleyişiyle gönüllerde taht kurmayı başaran bir film olarak öne çıkıyor. 16 Ah Nerede IMDb Puanı 7,6 Yapım Yılı 1975 Tarık Akan’ın, Gülşen Bubikoğlu’nu minibüsün camından öptüğü sahneyi hangimiz unutabiliriz ki? Sinemamızın en samimi, en içten filmlerinden birisi olan Ah Nerede, üniversite okumak için İstanbul’a gelen ama okula gitmenin dışında her işe karışan üç kardeşin hayatlarını merkezine alır. Tabii bir yandan da muazzam duygusal bir aşk servis ederken, bir yandan da aile olabilmenin önemine dem vurur. Orhan Aksoy’un yönetmenliğini yaptığı ve Tarık Akan, Gülşen Bubikoğlu, Halit Akçatepe ve Hulusi Kentmen gibi Yeşilçam döneminin en güçlü oyuncularını içinde barındıran film, günümüzde dahi popülerliğini korumaktadır. 15 Genç ve Heyecanlı Dazed and Confused IMDb Puanı 7,6 Yapım Yılı 1993 Son sınıf olmaya hazırlanan ve bunu olabildiğince şatafatlı bir şekilde kutlamak isteyen bir grup liselinin başına gelen ilginç hadiseleri konu alan Dazed and Confused bir olaydan çok, duruma odaklanmasıyla fark yaratan ve tüm heyecanını olabildiğince coşkulu şekilde anlatan bir film. Usta isim Richard Linklater’ın yönetmen koltuğunda oturduğu film, kalabalık oyuncu kadrosu ile de dinamizmini her daim yukarılarda tutmayı başarıyor. Şimdilerde popüler olan ancak o zaman henüz daha gencecik olan Mila Jovovich, Ben Affleck, Matthew McConaughey, Adam Golberg gibi isimleri bünyesinde barındıran film, aradan geçen yıllara rağmen hala en nefis filmlerden biri olarak anılmaya devam etmektedir. 14 Çılgın Liseliler Rushmore IMDb Puanı 7,7 Yapım Yılı 1998 Masalsı yönetmen Wes Anderson’dan, nevi şahsına münhasır bir lise komedi izlemeye hazır mısınız? Okulun karizmatik ve fazla sosyal öğrencisi Max Fischer’ın etrafına kurulu olaylar örgüsünde, bolca gülecek ve bu şahane sinematografiye hayran olacaksınız. Jason Schwartzman, Bill Murray ve Olivia Williams gibi isimlerin başrolleri paylaştığı Rushmore, Wes Anderson sinemasını bizlere sevdiren üst düzey anlatısıyla ilgi odağı olmayı başaran bir film. 13 İlk Aşk Flipped IMDb Puanı 7,7 Yapım Yılı 2010 Duyguların en saf, en temiz olduğu yıllardan yani çocukluktan itibaren süre gelen anlatısıyla önümüze gelen Flipped, bir yandan naif bir aşk hikâyesini bizlere armağan ederken bir yandan da yüzlerde tebessüm oluşturmayı ihmal etmeyen bir film. Bir ağacın gölgesinde geçen ve finaliyle oldukça mutlu etmeyi başaran Flipped’ın yönetmen koltuğunda Bob Reiner otururken, başrollerini ise ünlü oyuncular Madeline Carrol ve Callan McAuliffe paylaşmaktadır. 12 Sosyal Ağ The Social Network IMDb Puanı 7,7 Yapım Yılı 2010 Mark Zuckerberg’in üniversite yıllarını konu alan biyografi konulu Sosyal Ağ’ı listemize koymasak olmazdı. Facebook’un kuruluş amacı ve ilk süreçlerini konu alan bu filmi izlemenizi kesinlikle tavsiye ederiz. 2010 yılından beri hala birçok blogda ve sosyal mecralarda adından sıkça bahsettiren film, oldukça keyifli ve ilham verici. David Fincher’ın gözünden izlediğimiz filmde, Jesse Eisenberg, Justin Timberlake ve Andrew Garfield gibi isimler yer alıyor. 11 Ben, Earl ve Ölen Kız IMDb Puanı 7,7 Yapım Yılı 2015 Greg, yakın arkadaşı Earl ile birlikte, adeta kendi dünyasında bir hayat yaşamaktadır. Greg’in annesi ise bu durumdan oldukça rahatsızdır. Onun kanser ve sınıftan arkadaşı olan Rachel ile arkadaşlık kurmasını ister ve türlü emrivakilerle bunu da gerçekleştirir. Başta birbirlerine pek sıcak yaklaşmayan Greg ile Rachel, daha sonrasında çok yakın arkadaş olurlar ve Earl ile birlikte ayrılmaz bir üçlü haline gelirler. Ancak hayat her daim tozpembe değildir… Yeri geldiğinde güldüren, yeri geldiğinde ise boğazda bir yumru haline alan Me and Earl and the Dying Girl, son yılların en tatmin edici filmlerinden biri olarak öne çıkıyor. 10 Aynı Yıldızın Altında IMDb Puanı 7,7 Yapım Yılı 2014 18’li yaşların en muazzam duygusu olan aşkın, en duru anlatımlarından biriyle buluşmaya hazır mısınız? The Fault in Our Stars, hastalıklara göğüs geren duygusal yapısıyla fark yaratan, çoğunlukla hüzünlendiren ancak asla ajite etmeyen havasıyla üst düzey bir film olarak karşımıza gelmektedir. Amerika’dan Amsterdam’a kadar uzanan hikâye, John Green’in aynı adlı romanından Scott Neustadter ve Michael H. Weber tarafından beyazperdeye uyarlanırken, yönetmenliğini ise Josh Boone üstlenmektedir. 9 Temmuz’da Im Juli IMDb Puanı 7,7 Yapım Yılı 2000 Türk yönetmen Fatih Akın imzalı olan Im Juli, tüm heyecanını içinde barındırmasının yanı sıra, yol hikâyelerini sevenlerin de kaçırmaması gereken bir film olarak arzı endam ediyor. Berlin’den Türkiye’ye uzanan hikâye, öğretmen olan Daniel’ın gerçek aşkı bulmak için sarf ettiği çabayı odak noktasına alırken; bir yandan da gözümüzün önündeki gerçek değerleri fark etmemizin önemini defaatle irdeliyor. Ünlü Alman oyuncu Moritz Bleibtreu’nun başrolü Christiane Paul ile paylaştığı film, üst düzey eğlencesiyle fark yaratıyor. 8 Ferris Bueller’la Bir Gün IMDb Puanı 7,8 Yapım Yılı 1986 Kırmızı bir Ferrari, Chicago’ya uzanan bir yolculuk ve tabii ki de Ferris Bueller’sın dur durak bilmeyen maceraperest ruhu… Lise son sınıf öğrencisi olan Ferris, sevgilisi Sloane ve yakın arkadaşı Cameron’u da yanına alarak okulu kırar ve ondan sonra dur durak bilmeyen bir seyirliği önümüze getirir. Çekildiği dönemde oldukça ses getiren Ferris Bueller’s Day Off, izleyenleri maceradan maceraya koşturan ve de en önemlisi kaliteli mizahı ile buluşturan bir film olarak öne çıkıyor. 7 Kahvaltı Kulübü The Breakfast Club IMDb Puanı 7,9 Yapım Yılı 1985 Cezalı oldukları bir cumartesi gününü, okulda birlikte geçirmek zorunda kalan 5 liselinin hikâyesini odak noktasına alan The Breakfast Club, samimi anlatısıyla göz doldururken bir yandan tebessüm ettirmeyi başarıyor. Listemize lanse edebileceğimiz ancak okul kütüphanesinden çıkıp, her yaştaki bireye hitap etmeyi başarabilen bu içten filmin yönetmen koltuğunda ise John Hughes oturmaktadır. 6 Çılgın IMDb Puanı 7,9 Yapım Yılı 2005 Ergenliğinde psikolojik sıkıntılar yaşananların en yakınları, anne ve babasıdır. Nitekim böyle bir listenin olamazsa olmazlarından biri de bu sebeple Baş gösteren ailevi sorunlar, bunların çözüm yolları ve Kudüs’e kadar uzanan bir hikâye. Dramatik yoğunluğu fazla olsa da güldürmeyi asla ihmal etmeyen film, daha sonrasında Dallas Buyers Club gibi ödül avcısı bir filmin altına imzasını atacak Jean-Marc Vallée imzası taşırken, farklı yapısıyla da dikkat çekmeyi başarıyor. 5 Sing Street IMDb Puanı 7,9 Yapım Yılı 2016 Yeni gittiği okula alışma süreci yaşayan Conor, hoşlandığı kızı etkilemek ve o güzel kızı klipinde oynatmak adına bir müzik grubu kurar. Bu dakikadan sonra, müzik ve eğlencenin iç içe geçişini izlediğimiz film, bir yandan yaşının verdiği heyecanla, tadına doyulmaz bir eğlence servis ederken bir yandan da en saf duygu olan aşkı huzurlarımıza getiriyor. 2016 yılının en çok ses getiren filmlerinden biri olan ve her bir dakikasıyla içimizi ısıtan Sing Street, gösterildiği her festivalde ilgi ile takip edilen filmlerden biri olarak da öne çıkıyor. 4 Saksı Olmanın Faydaları IMDb Puanı 8,0 Yapım Yılı 2012 Liseye yeni başlayan, içine kapanık ve aynı zamanda da oldukça çekingen bir çocuk olan Charlie, yeni okulunun popüler kardeşleri Sam ve Patrick ile ilginç bir şekilde yakın arkadaş olmayı başarır. Bu dakikadan sonra duygusal atmosferini olabildiğince yukarı çeken ve oldukça içten bir hikâyeyi izleyenlerine armağan eden The Perks of Being a Wallflower, dünyayı tanıma evresinde olan Charlie’nin hikâyesiyle gönülleri fethetmeyi başarıyor. Stephen Chbosky’nin kendi kitabından beyazperdeye uyarladığı filmin başrollerinde ise Harry Potter serisi ile tanıdığız Emma Watson’ın yanı sıra Logan Lerman ve Ezra Miller yer alıyor. 3 Gün Doğmadan Önce Before Sunrise IMDb Puanı 8,1 Yapım Yılı 1995 Birçok üniversite öğrencisinin hayalidir İnterrail yapmak ve orada âşık olmak. İşte Before Sunrise bunun en canlı örneği olarak karşımızda beliriyor. Trende tanışan ve Viyana’da inip, tüm günü orda geçirmeyi kararlaştıran Jesse ile Celine’in hikâyesi, hiç şüphe yok ki sinema tarihinin en mükemmel anlatılarından birini temsil etmektedir. Daha sonrasında 2 devam filmi daha çekilecek olan ve “Before Üçlemesi” adıyla anılacak halkanın ilk filmi olan Before Sunrise, bu iki gencin şehri turlarken ettikleri sohbetle hafızalara kazınan ve izleyenlerini gönülden yakalayan bir film olarak öne çıkıyor. Listemizin favori ismi olan Richard Linklater’in yönettiği Before Sunrise’ın başrollerinde ise Ethan Hawke ve Julie Delpy yer alıyor. 2 3 Aptal 3 Idiots IMDb Puanı 8,4 Yapım Yılı 2009 Birçoklarına Bollywood’u ve Aamir Khan’ı sevdiren film olarak da nam salan 3 Idiots, eğitim sistemine getirdiği haklı eleştiri ve bunu yaparken üzerine giydiği mizah zırhıyla adından söz ettiren bir film. Mühendislik fakültesinde geçen ve okulun başından sonuna kadar olan 4 yıllık zaman dilimini ele alan 3 Idiots; izleyenlerine uçsuz bucaksız kahkahalar vadederken bir yandan da düşünmeye sevk etmeyi ihmal etmiyor. “All iz Well” şarkısıyla hafızlarımıza kazınan ve üniversite hayatının en mükemmel anlatılarından biri olarak beliren filmin yönetmenliğini ise Rajkumar Hiranı üstleniyor. 1 Hababam Sınıfı Serisi IMDb Puanı 9,4 Yapım Yılı 1975 Sahi, ilkokul yahut lise yıllarında hangimiz Hababam Sınıfı olmaya özenmedik ki? Haylaz mı haylaz, ama bir o kadar da duygu yüklü birçok genci içinde barındıran Hababam Sınıfı serisi, hiç şüphe yok ki Türk Sineması’nın yüz aklarından biridir. Mahmut Hocasıyla, Badi Ekremiyle, İnek Şabanıyla, Güdük Necmisiyle ya da saymadığımız her bir bireyle efsane olmuş, hala ilk gün ki tazeliğini koruyan leziz bir eserdir o. Rıfat Ilgaz’ın kitabından Ertem Eğilmez tarafından beyazperdeye uyarlanan ve o gün bugündür de a’dan z’ye herkesi içine çekmeyi başaran Hababam Sınıfı, aradan bir 40 yıl daha geçse yine izleyenlerini güldürmeyi başaracak nadir filmlerden biridir. Üniversite ve gençlik temalı daha birçok film olduğunu elbette biliyoruz. Biz sizin için 60 filmden oluşan bu listeyi hazırladık. Peki, siz bu filmlerden hangisini daha çok seviyorsunuz? Ek olarak sizin favori gençlik filmleri listenizde neler yer alıyor? Haberler > Kötü Bir Gün Yaşıyorsanız Gününüzü Güzelleştirecek 46 Pozitif Film - 0800 Stresli ve kaygılı bir süreçten geçiyorsanız, bu filmlerin iyi hissetmenizde büyük rolü IMDb puanlarına göre listelenmiştir. Film özetleri alınmıştır. 46. Sabah Neşesi / Morning Glory 2010 IMDb 6,5Başarılı televizyon yapımcısı Becky Fuller yerel haber programından kovulunca, kariyeri de aşk hayatı gibi bahtsızlaşır. “Daybreak” programında çalışmaya başlayan Becky, programa efsanevi televizyon sunucusu Mike Pomeroy’u da katarak çalışmalarına devam etmek yazık ki Pomeroy ünlülerin dedikodu haberlerini, hava durumu ve moda gelişmeleri gibi sabah haberlerini sunmayı reddeder. Becky kısa süre içinde bozulmaya yüz tutan ilişkisini, şöhretini, işini ve en önemlisi programın kendisini kurtarmak için mücadele etmeye başlar. 45. Mary Poppins Sihirli Dadı / Mary Poppins Returns 2018 IMDb 6,7Mary Poppins Sihirli Dadı, 1930’larda Londra’nın Büyük Buhran döneminde geçiyor. İlk filmin sevimli minikleri Michael Whishaw ve Jane Mortimer artık büyümüşlerdir. İkili, Michael, üç çocuğu ve kâhyaları Ellen’la Walters birlikte Cherry Tree Lane’de hayatlarını sürdürmektedirler. Ancak acı bir olay yaşanır ve Michael kişisel bir kayıp yaşar. Bu olayın ardından esrarengiz dadıları Mary Poppins Blunt tekrar Banks’lerin hayatına girer. Bu süreçte Poppins, iyimser sokak lambası yakıcısı Jack’le Miranda birlikte eşsiz sihir becerilerini kullanarak ailenin hayatlarında eksik olan mutluluk ve merak hissini yeniden keşfetmelerine yardımcı olacaktır. Poppins'in eksantrik kuzeni Topsy Streep dahil olmak üzere renkli ve tuhaf karakterler de bu süreçte eğlenceli bir yol sunacaklardır. 44. Patch Adams 1998 IMDb 6,8Patch Adams, hayatın herkese biraz takdim ettiği dertlerden pek de nasibini almamış olan bir adamdır. İyimserliği öyle bir noktadadır ki, bu, etrafındakileri rahatsız etmektedir. Günün birinde tıp fakültesindeki hocalarından biri sinirli bir tavırla palyaço olmasını önerir. Patch Adams buna sıcak bakar. Ancak öğrenim gördüğü okulu bitirerek bir doktor olmayı da istemektedir. Patch, birçok unvana aynı anda sahip olacağı ilginç bir yolculuğa çıkmak üzeredir. 43. Denemeye Değer / Long Shot 2019 IMDb 6,8Denemeye Değer, işsiz bir gazeteci olan genç bir adamın, Amerika'nın Başkan koltuğuna oturmak için mücadele eden çocukluk aşkı ile yeniden karşılaşması sonrası yaşananları konu ediyor. Fred Flarsky, işsiz bir gazetecidir. Kötü talihini benimseyen Flarsky, yıllardır çocukluk aşkını düşünerek ona sadık bir şekilde yaşamını sürdürüyordur. Ama çocukluk aşkı Charlotte Field, gezegenin en güçlü kadınlarından biri konumundadır. Amerika Dışişleri Bakanı olan Charlotte, bunun üstüne bir de Amerika'nın Başkan koltuğuna oturmak için mücadele etmektedir. 42. İyi Bir Yıl / A Good Year 2006 IMDb 7,0Londra’da yatırım danışmanlığı yapan Max Skinner, amcasından miras kalan üzüm bağını satmak için Provence’e gider. Fakat bu satış işlemi, hiç de tahmin ettiği gibi sorunsuz geçmeyecektir. Üzüm bağının kendisine ait olduğunu iddia eden Amerikalı bir kadının varlığı, ilk zamanlarda canını oldukça sıksa da, zamanla hayatının en keyif verici günlerini geçirdiğinin farkına varacaktır. 41. Stajyer / The Intern 2015 IMDb 7,1Başarılı bir şirketin sahibi olan Jules Ostin, çalışanlarından birinin tavsiyesiyle yeni bir stajyer programı başlatır. Biraz yaşını almış insanlara yönelik olan bu deneysel programa ilk başlayan kişi ise 70 yaşındaki Ben Whittaker olur. Şirketin genç kadrosunun yaş ortalamasını bir hayli yükselten Whittaker ile yanında çalıştığı Ostin arasında zamanla iş ilişkisi sağlam bir dostluğa dönüşecektir. 40. Benny & Joon 1993 IMDb 7,2Juniper 'Joon' Pearl, zihinsel yönden engelli olan, tuhaf alışkanlıklara ve ritüellere sahip tuhaf bir kadındır. Kafasındaki bu geniş boşluğu bir şeylerle ilgilenerek doldurmaya çalışmaktadır. Bir gün en az kendisi kadar tuhaf bir adama aşık olur. Bu adam, kendine rol model olarak Buster Keaton'ı seçmiş ve onun gibi yaşamayı tercih etmiştir. 39. Çikolata / Chocolat 2000 IMDb 7,2Her şeyden uzak, minik bir Fransız kasabası... Genç bir kadın ve kızı kasabaya taşınırlar. Kasabanın tüm sıradanlığına şirk koşan bu iki kadın, oldukça farklı ve sevimli bir çikolata dükkanı açarlar. Bu tip zevklerin tatminkarlığından habersiz olan kasaba ahalisi; bu küçük dükkanın onlara sunduğu hazlar dünyasıyla bugüne kadar yaşamadığı, yeni bir hayatı keşfeder. Ancak öteki taraftan, kasabanın yaşadığı bu tatmin duygusunun tam karşısında duran kasaba sakinleri de vardır. Gizli bir soğuk savaş başlayacaktır. 38. Serseri Mayınlar / Mine vaganti 2010 IMDb 7,3Cantoneler, İtalya'nın güneyinde bir makarna fabrikasının sahibi olan, burjuvaziye mensup oldukça varlıklı bir ailedir. Bu gelenekçi ailenin erkek çocuklarından biri, Tommaso Roma'daki okulunu bitirir ve evine geri döner. Bu geri dönüş oldukça önemlidir çünkü Tommaso tüm ailesini bir arada toplayıp eşcinsel olduğunu açıklamaya karar vermiştir. Bu gerçeği erkek kardeşi Antonio'ya açıklar ve aile işlerini bırakıp yazar olmaya karar verdiğini söyler. Aile buluşması sırasında sırrını açıklamaya hazır olan Tommaso beklenmedik bir sürprizle başarısız olur. Erkek kardeşi Antonio da eşcinseldir ve bunu bizzat açıklar. Şimdi aileyi sıkıntılı zamanlar beklemektedir. 37. Coach Carter 2005 IMDb 7,3Ken Carter, sıradan bir lise takımının basketbol antrenörüdür. Oldukça farklı kesimlerden gelen, birbirleriyle çok anlaşamasalar da bir şekilde birlikte oynamayı öğrenen bir basketbol takımı vardır. Ancak çevreden tartışmalar yükselmektedir. Çünkü takımı, akademik kontratlarını sonlandırmak istemektedir. 36. Hayatın Getirdikleri / The Secret Life of Bees 2008 IMDb 7,3Yalnız hayatından ve sorunlu baba kız ilişkisinden dolayı bunalan Lily, annesinin hatıralarıyla avunmaktadır. Lily Owens, ona değer veren en iyi arkadaşı Rosaleen ile birlikte Güney Carolina’nın bir köyüne gider. Bu köyde annesinin sırları saklıdır. 35. Aşk Tarifi / The Hundred-Foot Journey 2014 IMDb 7,3Bombay'da yaşayan Hassan Haji, dedesinin işlettiği restoran sayesinde mutfakla çocuk yaşta tanışmış, bu ilgisini yeteneğiyle pekiştirmiştir. Şimdilerde genç bir adam olan Hassan, dedesinden kalan müesseseyi başarıyla işletirken beklenmedik bir trajedi nedeniyle Bombay'dan taşınmak durumunda kalır. Ailesiyle birlikte Fransa'nın bir kasabasına yerleşir ve işini burada devam ettirmek için hazırlıklara başlar, restoranını açar. Böylece bu yeni restoranın sunduğu egzotik Hint mutfağı kısa sürede bölge halkının dikkatini çeker. Bu nedenle de bölgenin prestijli restoranı Le Saule Pleureur'de bir telaş başlar. Şef Madame Mallory, yeni rakibi Hassan'ın kendinden daha yetenekli olduğunu fark etmiştir ve bu durum, aralarında esaslı bir rekabetin doğmasına neden olur. 34. Şef / Chef 2014 IMDb 7,3Carl Casper şık bir restoranda çalışan bir baş aşçıdır. Kendi mutfağına ait yemekleri nefistir ama lokantanın menüsüne bağımlı çalıştıkça yaratıcılığı ve ona bağlı olarak da yemeklerinin lezzeti düşüşe geçer. Üstelik önemli bir gurmenin yemekleri hakkında yaptığı olumsuz eleştiriler Carl için bardağı taşıran son damla olur. Yeteneğine rağmen kariyerinde düşüşe geçtiğini hisseden Carl'a tam da bu dönem bir teklif gelir ikinci el bir bir yemek karavanı al ve kendi işinin patronu ol! Oğlu Percy ve eski bir arkadaşı olan Martin’in yardımıyla Carl Amerika yollarında yemeğe ve yeni lezzetlere ve de en önemlisi hayata dair tutkusunu yeniden keşfedecektir. 33. Yaşamaya Değer / Le hérisson 2009 IMDb 7,4Paloma Paris’te dış dünyanın hızlı temposundan uzak bir çevrede yaşayan 11 yaşında, oldukça zeki ve sıkkın bir kızdır. 12. yaş gününde intihar etmeye karar veren Paloma, ölümle randevusunun yaklaşmasına yakın ketum ve yalnız apartman görevlisi Renée Michel ve gizemli olduğu kadar elegan Mösyö Kakuro Ozu gibi değişik karakterlerle tanışır. Böylece Paloma karamsar hayatını gözden geçirme şansı bulacaktır. 32. Çılgın Aile / City Island 2009 IMDb 7,4Bu aile birbirine çok bağlı, ama genede hayatlarını yalanlar üzerine kurmuşlar ve bunu değiştiremiyorlar. Ailenin babası gardiyanlık yapmaktadır. Bir gün bir mahkum tüm ailenin kaderini değiştirir. 31. Kartal Eddie / Eddie the Eagle 2016 IMDb 7,4Film, İngiltere tarihindeki en ünlü kayak atlamacı Michael Edwards nam-ı diğer Eddie the Eagle’ın ilham verici üstün başarısını konu ediniyor. Edwards’ın spora asla ölüm deme’ yaklaşımı tasvir edilir. Eddie kayakla atlamaya başlamadan önce bir çok spor dalında şansını dener. 1984 Kış Olimpiyatları'nda İngiliz takımına giremez ve dalını kayakla atlama olarak değiştirir. Film aynı zamanda Edwars’ın sıra dışı ihtimaller ve mücadeleler karşısındaki insani ruhunu ve direncini kutlar. 30. Kalbini Dinle / August Rush 2007 IMDb 7,5Film bir müzik mucizesini anlatıyor. Lyla Novacek ünlü ve güzel bir viyolonselist, Louis ise gitar çalıp bir kulüpte vokal yapan biridir. Bu iki insan birbirlerini tanıdıklarında müziğin de ritmine uyarak aşık olurlar birbirlerine. Ancak çok farklı hayatları vardır ve ayrılmak zorunda kalırlar. Ancak Lyla hamiledir. Bir gün bir kaza geçirir, bebek kurtulur ama babası, onu kızına söylemeden başkasına evlat edinmesi için verir. Tek korkusu, kızının kariyerine engel olacak bir durum gelişmesidir. Aradan on bir yıl geçtikten sonra küçük Evan, esas ailesinin onu beklediğine inanır ve onları bulmak üzere New York’a gider. Orada kendinde var olan müzik yeteneği onu başarıya taşırken aynı zamanda da başına dertler açacaktır. 29. Yaşamın Renkleri / Pleasantville 1998 IMDb 7,5Pleasantville, siyah-beyaz tonların egemenliğindeki, küçük ve kendine yeten bir kasabadır. Kasabanın insanları müthiş bir ahenk ile birbirlerine bağlıdırlar. Bu kasabada asla kötülük hüküm sürmeyecek gibidir. Ancak ortada bir problem vardır Pleasantville, bir televizyon dizisinin kurguladığı bir kasabadır. David ise bir 90’lar çocuğudur. Hayatına dair en büyük hobisi Pleasantville’i izlemek ve dizi hakkındaki her şeyi bilmektir. Bir gün esrarengiz bir televizyon tamircisi, David’in evine tuhaf bir televizyon kumandası bırakır. David, bu kumanda sayesinde ablası Jennifer’ı da yanlışlıkla yanına alarak Pleasantville’in içerisine girmeyi başaracaktır. 28. Küçük Manhattan / Little Manhattan 2005 IMDb 7,5İkisi de Manhattan'da oturan 11 yaşındaki Gabe ve Rosemary okulda birbirlerinden habersizken, hobi olarak gittikleri karate kursunda tekrar karşılaşınca yakın arkadaş olurlar. Zengin bir ailenin kızı olan Rose bu arkadaşlığa ilgisiz gibi görünürken küçük Gabe tam tersi, kıza sırılsıklam aşık olmuştur. Ama bu saf bir çocukluk aşkıdır. 27. Deha / Gifted 2017 IMDb 7,6Frank Adler Chris Evans, Florida'nın bir kıyı kasabasında genç yeğeni Mary'i Mckenna Grace yetiştiren bekar bir adamdır. Mary 7 yaşında parlak dahi bir çocuktur. Frank, Mary'nin normal bir hayat sürmesini ister fakat zorlu annesi Boston'lı Evelyn Lindsay Duncan Mary'nin matematiğe olan hakimiyetini fark eder ve Frank'le Mary'yi birbirinden ayırmaya çalışır. Aile gerilimleri ve kopuklukları patladığında, amca ve yeğeni, ev sahibeleri ve yakın arkadaşları olan Roberta'dan Octavia Spencer ve öğrencisine olan ilgisi kısa sürede amcasıyla da aralarında bağ oluşmasına sebep olan Mary'nin öğretmeni Bonnie'den Jenny Slate destek görürler. 26. Aşk Her Yerde / Love Actually 2003 IMDb 7,6Yılbaşı arefesinde Londra'da geçen on ayrı aşk hikayesini konu alan film, farklı karakterlere sahip kahramanlarımızın başından geçen aşk maceralarını ve onların yaşama bakışlarını da gösteriyor. Farklı karakterlerin bir şekilde birbirleriyle de bağlantılarının olması konuyu daha ilginç hale getiriyor. Kırılan kalpler, gerçekleşmeyen beklentiler, kahkahalar, şansını zorlayanlar, büyük hasar alanlar, riske girenler... 25. Bir Mucizedir Yaşamak / Zivot je cudo 2004 IMDb 7,6Luka, Jadranka ve oğulları Milos orta sınıfa ait sıradan bir ailedir. Sırp aile, Bosna'da küçük bir kasabaya yerleşir. Luka, mühendislik mesleğini sürdürürken, eşi Jadranka'nın en büyük hayali başarılı bir opera sanatçısı olabilmektir. Bu küçük kasabanın tek önemli özelliği ise içinden geçen tren hattı ve beraberinde taşıdığı turistler olacaktır. Luka da bu tren hattını düzenlemesi için görevlendirilmiştir. Ancak bekleyen bir savaş patlak verir ve acımasızca hayatları felç eder. Luka artık savaş bölgesindedir ve Sabaha ile tanışır. 24. Kızarmış Yeşil Domatesler / Fried Green Tomatoes 1991 IMDb 7,7Evliliği yolunda gitmeyen ve orta yaş bunalımına giren Evelyn Couch, bir bakımevinde tesadüfen tanıştığı Ninny ile arkadaş olur. Onu her ziyaret edişinde, Ninny gençliğinde tanık olduğu bir dostluğun öyküsünü anlatır 1920'ler Amerika'sında, siyah-beyaz çatışmasının en yoğun olarak yaşandığı günlerde, birçok zorluğa göğüs geren Idgie ve Ruth'un dostluğunun... Bu iki kadının öyküsünden ilham alan Evelyn, Ninny'nin de yardımıyla kendi sorunlarının üstesinden gelmeyi başaracak ve hayata yeniden tutunacaktır. 23. İlk Aşk / Flipped 2010 IMDb 7,7Bryce ve Julie ikinci sınıfta tanışmıştır. Küçük Juli, Bryce'ın hayatına girmesi ile ilk aşkını da tatmış olur. Ancak durum Bryce için aynı değildir. Kızlardan korkan, utangaç ve sıkılgan Bryce, her ne kadar Juli'yi kaybetmek istemese de, kızın ısrarı ve 'hayır' cevabını kabul etmemesi canını sıkmaktadır. Aradan geçen altı yıl boyunca Juli ve Bryce için işler daha da zorlaşır. Karşı evlerde oturan ve aynı okula devam eden Julie ve Bryce artık ergenlik çağına girmişlerdir. Zaman zaman birbirlerinden uzaklaşsalar da, aralarında hala bir bağ vardır. 22. Dans Etmenin Sırrı / Billy Elliot 2000 IMDb 7,71984 İngiltere’si… Kuzeyde çalıştırılma metotları nedeniyle koşullarına karşı gelen madencilerin grev yaptığı dönem… Billy Elliot yaşına rağmen olgun, 11 yaşındaki bir çocuktur. Babası ve ağabeyi ile birlikte yapılan grevlere katılmaktadır. Billy, kararlarını tıpkı bir yetişkin kararlılığıyla vermeye çalışmaktadır. Bir gün boks sporunu bırakıp bale yapmak istediğini söyleyince ise ailesi ona karşı çıkacaktır. Ancak Billy’nin yanında onun bu kararını destekleyen insanlar da olacaktır. 21. Tiffany’de Kahvaltı / Breakfast at Tiffany's 1961 IMDb 7,7New York sosyetesinin renkli simalarından Holly, yan dairesine taşınan genç bir adama ilgi duymaya başlar. Holly aslında canı istediği her erkeği kendisine aşık edebilen bir kadındır. Gönlünce geçirdiği gecelerin sabahında mücevher dükkanı Tiffany vitrini önünde kahvaltısını yapar. Bu hep böyle yaşanır. Yalnız bir sabah işte bu genç adam Paul Varjak ortaya çıkar ve bu kez bir duygusallık oturuverir Holly’nin gündemine. Bu, zamanla platonik bir aşka dönüşür. 20. Benden Bu Kadar / As Good as It Gets 1997 IMDb 7,7Melvin Udall oldukça zor bir insandır. Obsesif kompülsif ve başarılı bir yazar olan Udall, sahip olduğu korkular sebebiyle sokak kapısını dört kez kapamakta, Yahudilerden ve siyahîlerden nefret etmekte ve tüm bu ayrımcı özelliklerini hiçbir şekilde gizlememektedir. Eşcinsel bir komşusu olan Simon’ın da hayatını sürdürdüğü Greenwich Village’da yaşamaktadır. Bir gün Simon saldırıya uğrayıp hastaneye kaldırılır. Ona yardım etmek zorunda kalacak olan Melvin’in hayatı bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır. 19. Temmuz'da / Im Juli. 2000 IMDb 7,7Daniel bir öğretmendir. Kişiliğinin de getirileriyle hiçbir şekilde kendi öğrencileriyle yakın olmak istememektedir. Onun bakış açısından herkes kendi görevini bilmeli ve buna göre hareket etmektedir. Bir gün Juli ile tanışır. Juli, Daniel'e hayatının aşkını çok kısa bir süre içerisinde bulacağını söyler. Daniel buna inanır. Bir gün Melek isimli bir Türk kızına aşık olur. Melek'in peşine takılıp bir ucu da Türkiye'ye kadar varacak bir yolculuğa çıkacaktır. Bu yolculuğun sürprizleri ise hiç eksik olmayacaktır. 18. Onur / Pride 2014 IMDb 7,81984 yılında henüz 20 yaşındaki gey Joe, Bromley’den Londra’ya Onur Yürüyüşü’ne katılmak için gelir. Hissettiği tereddüt bir grup geç gey erkek ve lezbiyen ile tanışınca yerini rahatlamaya bırakacaktır. Gethin's Soho Kitapevi’nde bir araya geldiği bu gençler aslında dönemin başbakanı Margaret Thatcher tarafından hoş görülmemektedir. Öte yandan aynı günlerde maden işçileri çalışma koşulları nedeniyle greve gitmiştir. Kuzey İrlandalı aktivist Mark Ashton ezilen iki kanadın birlik göstermesi gerektiğini savunur. Eşcinsel gençler, bir İrlanda kasabasına yardım için harekete geçerler ve gönülden yardımları toplumda karşılık bulur. Öte yandan iki grubun da güçlenmesini istemeyenlerin sabotajı hiç de uzak değildir. 17. Ekim Düşü / October Sky 1999 IMDb 7,8Coalwood adlı kasabada yaşayan Homer Hickam adlı gencin ilerde baba mesleği olan madenciliği yapmaktan başka seçeneği yok gibidir. Fakat 1957 Ekim'inde Sputnik adlı uydunun uzaya fırlatılmasıyla Homer roketlere ve bunların nasıl yapıldığına büyük ilgi duyar. Üç arkadaşı ile deneme yanılma yoluyla bazı denemeler yapmaya karar başta babası olmak üzere herkes bunun bir saçmalık olduğunu düşünmektedir. Sadece bir lise öğretmeni onların çabalarını ve emeklerine saygı gösterir ve Ulusal Bilim Yarışması'nda büyük ödülü alabileceklerine onları inandırır. 16. Aşk ve Gurur / Pride & Prejudice 2005 IMDb 7,8Lizzie, Bay Darcy ile karşılaşır. Zaman ilerledikçe bu benzer tabiatlı iki insanın ilişkisi aşk ve gurur arasında bir çekişmeye dönüşür. Bakalım aşk zafer kazanıp Lizzie'ye neden evlenmesi gerektiğini gösterebilecek mi? 15. Zamanda Aşk / About Time 2013 IMDb 7,821 yaşına basan Tim Lake, ailesindeki tüm erkeklerin sahip olduğu gizli bir yeteneğinin olduğunu öğrenir. Lake ailesinin tüm erkekleri zamanda seyahat etme yeteneğine sahiptir ve Tim de artık bunu kullanabilecektir. Bunu fırsat bilen Tim geçmişindeki utanç verici anlara gidip olayları değiştirmeye başlar. Kısa bir süre Londra'ya taşınır ve son derece çekici bir kadın olan Mary'e aşık olur. Tim herkesten gizlediği yeteneğini ilişkilerine de yeni bir 'boyut' getirmesi için kullanmaya başlar ve bu sayede her adımı hatasız atlatmayı planlar. Ancak bir süre sonra her sorunu bu şekilde çözemeyeceğini ve hataların da hayatın gerekli birer parçası olduğunu fark eder. 14. Küçük Gün Işığım / Little Miss Sunshine 2006 IMDb 7,8Hoover ailesi, uzaktan bakılırsa oldukça sıradan ve modern bir Amerikan ailesidir. Ancak birbirlerine taban tabana zıt üyeleriyle ve çatışmalarıyla aslında hiç de öyle değildir. Küçük, akıllı ancak şişman kızları Olive'in tüm hayali ülkenin öteki yakasında düzenlenecek bir güzellik yarışmasına katılmaktır. Eski bir minibüse atlayarak yola çıkan aile, bu yolda bir aile olmanın ne demek olduğunu yeniden keşfedecektir. 13. Benim Tatlı Meleğim / My Fair Lady 1964 IMDb 7,8Filmin kahramanı Eliza Doolittle, sokakta çiçekçilik yapan ve son derece küfürlü konuşan bir karakterdir. Bir gece Prof Higgins, bir opera çıkışında kendisini görür. Eliza sadece argo konuşan biri değil aynı zamanda son derece hırçın ve kaba tavırlara da sahip biridir. Higgins ve arkadaşı Albay Pickering dil bilimcidirler ve bu kadın üzerine bahse girerler. Eliza profesörün evinde kalacak ve diksiyon kursları alacaktır. Higgins, genç kızı tamamen yola getireceğine ve Eliza’nın bir süre sonra gerçek bir hanımefendiye dönüşeceğine emindir. Bu iş karşılığında para alacağı için Eliza olayı kabul eder. Higgins acımasızdır. Eliza kısa sürede ilerleme göstermekle kalmaz, gönülleri fethetmeye de başlar. Zamanı geldiğinde de ilk sınavını vermesi gerekecektir. 12. Kahvaltı Kulübü / The Breakfast Club 1985 IMDb 7,91985 yılına ait bir gençlik klasiği ile karşı karşıyayız. Filmde bir nerd, atletik bir sportmen, bir freak, bir entelektüel ve bir 'sarışın' aralarında keşfedecekleri ortaklığa doğru yol alacaklardır. Amerikan lise hayatından bu beş benzemez, cezalı oldukları cumartesi gününü okul kütüphanesinde geçirmek gibi bir işkenceye maruz kalmışlardır. Bir yandan da at gözlüklü lise müdürünün tacizi altında inlemektedirler. 11. The Gentlemen 2019 IMDb 7,9The Gentlemen, kurduğu suç imparatorluğunu bırakmak isteyen bir adamın hikayesini konu ediyor. Londra’da kurduğu suç imparatorluğunu bırakmak isteyen Mickey Pearson, ailesi ile birlikte Amerika’ya dönmeyi planlar. Kendisine yeni bir hayat kurmayı planlayan Mickey, işlerini devretmek için ünlü bir milyarder olan Matthew ile anlaşır. Bu sırada Mickey, yıllardır gözünden sakındığı arazilerini Coach ve çetesinden korumaya çalışır. Özel dedektif olan Fletcher ise yıllardır peşine düştüğü Mickey’nin işlediği suçları ortaya çıkarmanın derdindedir. Kendisini türlü entrikaların içinde bulan Mickey, planladığı gibi işin içinden sıyrılmayı başarabilecek midir? 10. Para Beraber Gitmez / You Can't Take It with You 1938 IMDb 7,9Stenograf Alice Sycamore, çalıştığı şirketin başkan yardımcısı da olan patronu Tony Kirby’ye aşıktır, seçkin şirketse patronunun açgözlü babası Anthony aittir. Baba Kirby, silah ticaretinde tekel olmaya çalışmakta ve 12 blokluk bir bölgede son ev olan Alice’in dedesi Martin Vanderhof’un evini satın alması gerekmektedir. Bununla birlikte, Martin, bireyleri para yerine arkadaş edinmeye ve eğlenmeye önem veren anarşik ve uçuk bir ailenin reisidir. Tony, Alice’e evlenme teklif ettiğinde; basit ve çılgın ailesinin züppe Kirby’lerle tanışmasının zaruri olduğunu söyler, Tony kararlaştırılandan bir gün önce Alice’i ve ailesini ziyaret etmeye karar verir. Kaçınılmaz bir sınıf ve yaşam tarzı çatışması vardır, Kirby’ler Sycamore’ları küçümseyerek reddeder ve Alice, Kirby ailesinin hayatını değiştirerek, Tony ile olan ilişkisini bitirir. 9. Sing Street 2016 IMDb 7,91980'li yılların ortasında, 15 yaşındaki Conor adındaki İrlandalı bir çocuğun, maddi yetersizliklerden dolayı okul değiştirmesini, orada kendisine yapılan zorbalıklarla mücadelesini, müziğe olan tutkusu ve yeteneğiyle enstrüman çalan gençleri bir araya getirerek bir grup kurmasını ve kliplerinde oynayan çok güzel bir kızla aralarında oluşan romantizmi konu alıyor. 8. Neşeli Günler / The Sound of Music 1965 IMDb 8,0Maria öylesine hayat dolu ve coşkulu bir genç kadındır ki manastır hayatı aslında hiç de onun ruhuna hitap etmemektedir. En sevdiği şey dağlara çıkıp şarkı söylemektir. Bu yüzden de genelde birçok dersi kaçırır. Bu duruma bir çare arayan Baş Rahibe Peggy, sorumluluk alması için Maria'yı bakıcı olarak karısını yeni kaybetmiş, 7 çocuklu Kaptan Von Trapp'ın yanına gönderir. Kaptan Trapp'ın çocuklarının haylazlığı yüzünden bütün bakıcılar bir süre sonra işi bırakmaktadırlar. Maria ise iyimserliği ve sevecenliğiyle hem kaptanın güvenini hem de çocukların sevgisini kazanacaktır. 7. Saksı Olmanın Faydaları / The Perks of Being a Wallflower 2012 IMDb 8,0Duygusal ve utangaç olan Charlie, bir yandan değişen çevresini gözlemlerken bir yandan da en iyi arkadaşı Michael'ın yakın zamandaki intiharıyla uğraşmaktadır. İngilizce öğretmeni Bill, ona okuması için fazladan kitaplar vererek hayata katılmayı öğretmeye çalışır ve Bill'in çabaları Charlie'nin deneyimleriyle açığa çıkacaktır. 6. Bugün Aslında Dündü / Groundhog Day 1993 IMDb 8,0Phil Connors, ekranlardaki samimi kişiliği ve eğlenceli yüzüyle kendine has bir şöhrete sahip olan, ancak kameralardan kurtulduğu an kendini beğenmiş ve kibirli kişiliğine geri dönen bir hava durumu spikeridir. Bu huysuz adam, hiç sevmediği kırsal yaşamın hüküm sürdüğü Pensilvanya’nın kırsal kasabalarından birine, Groundhog Day etkinlikleri için gönderilir. Burada yaşanan hayat ve mütevazi insanlardan iğrense de bu hayata bir günlüğüne, görevi için katlanmak zorundadır. Ancak ansızın çıkan bir kar fırtınası tüm ulaşım yollarını kapattığında Phil, talihsiz kaderiyle başbaşa kalır. Ertesi sabah uyandığında ise daha büyük bir sürpriz kapıdadır Phil, zaman döngüsüne yakalanmıştır; nefret ettiği o günü tekrar tekrar yaşamak zorundadır! 5. Roma Tatili / Roman Holiday 1953 IMDb 8,0Saray protokollerine göre yaşamak zorunda olan Prenses Ann, Avrupa turunun yoğun temposundan sıkılmış, Roma'ya geldiklerinde nihayet yaşı gereği neşeli ve çılgın günler geçirmek istediğini kendine itiraf edebilmiştir. Bir gece çılgınlık yapıp kimseye haber vermeden saraydan ayrılan Prenses, bir bankta uyuyakalır. Genç kadının şansı yaver gider ve yardımsever bir adam onu kendi evine götürür; ancak bu durum genç kadına pahalıya patlayacaktır. Ülkenin en gözü açık gazetecilerinden biri olan Joe Bradley'in evinde kalan Prenses Ann, büyük bir habere manşet olmak üzeredir. 4. Yukarı Bak / Up 2009 IMDb 8,2Yukarı Bak'ta rastlantı eseri yolları kesişen iki çocuk, yıllarca sürecek tatlı ve dokunaklı bir hikayenin başkahramanlarıdır. Maceracı doğan ve hayattaki her şeye dair çocuksu saf meraklar barındıran Ellie’nin tek hayali dünyayı gezebilmektir. Carl ise sessizliği ve dinginliğiyle örttüğü maceraperestliği ve kocaman kalbiyle Ellie’nin tek isteğini gerçekleştirebilmeyi dilemektedir. İki küçük çocuk büyür, evlenir, yaşlanır... Ölüm Ellie’nin kapısını çalar, Carl ise sevdiğinden kalan tek şeyi, bu çocuksu hayali gerçekleştirmeye koyulur. 3. Amélie / Le fabuleux destin d'Amélie Poulain 2001 IMDb 8,3Anne ve babasını kaybetmiş olan Amelie, kendini başkalarının hayatlarını tamir etmeye, onları mutlu kılmaya adamıştır; bu adanmışlığı fark ettirmeden, bu durumdan bihaber olan insanların hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik yapmaktadır. Peki başkalarının mutluluğu için çabalayan Amelie, yalnızlığının farkına vardığı an kendi mutluluğu için de çabalamaya başlayacak mıdır? 2. Şahane Hayat / It's a Wonderful Life 1946 IMDb 8,6Üst üste gelen olaylar yüzünden iş adamı George Bailey intiharın eşiğine gelmiştir ve köprünün kenarında sallanmaktadır. Tam o sırada Clarence adlı koruyucu melek’ belirir ve George’u intihar düşüncesinden vazgeçirmek için George’a küçük bir oyun oynamaya karar verir. Bu oyunda George eski hayatına geri dönecektir ve George, hayatındaki insanların George’la hiç tanışmamış olsalardı ne şekilde bir hayat süreceklerini görecektir. 1. Can Dostum / The Intouchables 2011 IMDb 8,5Zengin bir iş adamı ve aristokrat olan Philippe, yamaç paraşütü yaparken geçirdiği kaza sonrası felç olur ve boynundan aşağısı kullanamaz hale gelir. Driss ise hapishaneden henüz yeni çıkmış bir işsizdir. Philippe 7 gün 24 saat boyunca bakımını üstlenmesi için Driss'i evine yatılı yardımcı olarak alınca ikisinin de dünyası değişecektir. Normal şartlar altında hiçbir zaman yan yana gelmeyecek bu ikili iyisiyle kötüsüyle hayatın tadını beraber çıkarmaya başlarlar. Orijinal İsmi Sixteen Candles Süre 93dk 16. Doğum Günüm Film Konusu Samantha Baker 16. yaşını kutlayacaktır ama hiçbir aile üyesi bu önemli günü hatırlamaz. John Hughes, The Breakfast Club’ın yönetmeni, yeni bir yaşın insanın hayatında ne gibi değişiklikler ve sürprizler getireceğini bu eğlenceli teenage filmiyle anlatıyor. 16. Doğum Günüm Filmi Oyuncuları » Yapımcı Ned Tanen , Hilton A. Green , Michelle Manning Favori 26 kullanıcının favori filmi Filmi İzleyenler 44 kullanıcı 16. Doğum Günüm filmini izledi Filmi Ekleyen camur

the breakfast club tarzı filmler