cash. Sen yüzüne sürgün olduğum kadın, karanlık her sokaktaydın, gizli her köşedeydin… postlarim ayrılık acı aşk art gözler iyi geceler gece gökyüzü saygı söz sarılmak sevgi sonsuzluk hüzün herşey bitti Tumblr yıldızlar yalnızlık See more posts like this on Tumblr postlarim ayrılık acı aşk art gözler iyi geceler gece gökyüzü saygı söz sarılmak sevgi sonsuzluk hüzün More you might like Daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini. postlarim ayrılık acı aşk art yıldızlar yalnızlık iyi geceler gece gökyüzü gözler herşey bitti hüzün saygı söz sarılmak sevgi sonsuzluk Sen saçlarımı okşarken uyumaya ihtiyacım var- postlarim aşk sonsuzluk acı sevgi sarılmak söz yalnızlık yıldızlar gökyüzü gece iyi geceler ayrılık hüzün saygı art herşey bitti See this in the app Show more Saat Çini vurdu birden pirinççç Ben gittim bembeyaz uykusuzluktan Kasketimi eğip üstüne acılarımın Sen yüzüne sürgün olduğum kadın Karanlık her sokaktaydın gizli her köşedeydin Bir çocuk boyuna bir suyu söylerdi. Mavi. Bir takım genç anneleri uzatırdı bir keman Sen tutar kendini incecik sevdirirdin Bir umuttun bir misillemeydin yalnızlığa Yalnız aşkı vardır aşkı olanın Ve kaybetmek daha güç bulamamaktan Sen yüzüne sürgün olduğum kadın Kardeşim olan gözlerini unutmadım Çocuğum olan alnını sevgilim olan ağzını Dostum olan ellerini unutmadım Karım olan karnını ve önlerini Orospum olan yanlarını ve arkalarını İşte bütün bunlarını bunlarını bunlarını Nasıl unuturum hiç unutmadım Kibrit çak masmavi yanardı sesin Ormanlara ormanlara yüzünün sesi En gizli kelimeleri akıtırdı ağzıma Şu karangu şu acayip şu asyalı aşkın Soluğu kesen ağulayan ormanlarında Yaşadım o kısa ve korkunç hükümdarlığı Ve çarpıntılı yüreğim saçlarının akıntısında Karadeniz’e karışırdı ordan Akdeniz’e Ordan da daha büyük sulara Geceyse ay hemen tazeler minareleri Kur’an sayfaları satılan sokaklardan Ölüm bir çeşit sevgiyle uçar Ölüm uçar çocuk yüzlere Ben o sokaklardan ne kadar geçtim Damağımda dilinin yosunlu tadı Önce buğulu sonra cam gibi parlak sonra buğulu yine Bir takım tavşanları andıran bir takım su hayvanlarını Pazartesi günlerini ve haftanın öbür günlerini Yani salı çarşamba perşembe cuma cumartesi Bir başak ufak ufak bildirir Konya’yı O başakta o Konya’da seni ararım Ben şimdilerde her şeyi sana bağlıyorum iyi mi Altın ölçü çift ölçü ve altın karşılıksız Para basma yetkisini Fırat’ın suyunu Palandöken’i Erzincan’ın düzünü asma bahçelerin dibini Antalya’nın denizini o denizin dibini Beş türlü yengeç yaşıyan sularında Çağanoz adi pavorya çingene pavoryası ayı pavoryası bir de çalpara Bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını Sen kalabalıkta bulup bulup kaybettiğim kimya Yokluğun gayri şurdan şuraya geldi Bir günler şölenlerle egemen ülkende Şimdi iri gagalı yalnızlıklar dönüyor N’olur ağzından başlıyarak soyunmaya Bir kez daha sür hayvanlarını üstüme üstüme Çık gel bir kez daha çıkıntılardan Çık gel bir kez daha bozguna uğrat Cemal Süreya İZDİHAM 9 Ocak 1990 tarihinde aramızdan ayrılan Cemal Süreya’yı ölüm yıl dönümünde anmak için sevdiğim şiirlerinden bazılarını paylaşmak istiyorum. Şüphesiz başka güzel şiirleri de vardır ama ben bunları beğendim. Cemal Süreya Anısına En Güzel 5 Şiiri Cemal Süreya Şiirleri Sevgilim Bir Günün Sevgilim, bir günün ortası şimdiTaşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesindeUzat bana uzat elleriniİzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlarİstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor Ben seni düşünüyorum seniHani tıpkı o ilk günlerdeki gibiKalbim diyorum kalbimDaha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibiAşkı anılar besliyor düşler kadarBu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktırSevgi eskidikçe sevgi. Günümüz ekmeğimiz, türkümüzÇoluğumuz çocuğumuzBinalar yan yana yükselip gidiyorVapurların ağzı köpük içindeUzaklarda ne kapılar açılıyorTrenin biri bir istasyona varıyorOrdan çıkıyor biri. Her şey biliyor her şeySen biliyor musun bakalımSeni nice sevdiğimi?Üstüne titrediğimi? Geldiğimi?Gittiğimi Hadi! Hüznün Kuşları ben bütün hüzünleri denemişim kendimdecanımla besliyorum şu hüznün kuşlarınıbir bir denemişim bütün kelimeleriyeni sözler buldum seni görmeyeli kuliste yarasını saran soytarı gibiseni görmeyelikasketim eğip üstüne acılarımınsen yüzüne sürgün olduğum kadınkardeşim olan gözlerini unutmadımçık gel bir kez daha beni bozguna uğrat sen tutar kendini sevdirirdin bir umuttun bir misillemeydin yalnızlığa şansızım diyemem kendi payıma hain bir aşk bu, kökü dışarda olur böyle şeyler ara sıra olur ara sıra Fotoğraf Durakta üç kişi,Adam kadın ve çocuk. Adamın elleri ceplerinde,Kadın çocuğun elini tutmuş. Adam hüzünlü,Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü. Kadın güzel,Güzel anılar gibi güzel. Çocuk,Güzel anılar gibi hüzünlü,Hüzünlü şarkılar gibi güzel. Öyle Uzaktan Seviyorum Seni Uzaktan seviyorum seni!Kokunu alamadan,Boynuna seviyorum!Öyle uzaktan seviyorum seni!Elini dalıp dalıp üç günlük sevdalara inat,Serserice değil adam gibi uzaktan seviyorum seni,Yanaklarına sızan iki damla yaşını çılgın kahkahalarına ortak sevdiğin şarkıyı beraber uzaktan seviyorum seni!Kırmadan,Dökmeden,Parçalamadan,Üzmeden,Ağlatmadan uzaktan uzaktan seviyorum seni;Sana söylemek istediğim her kelimeyi,Dilimde parçalayarak damla dökülürken kelimelerim,Masum beyaz bir kağıtta seviyorum. Gül Gülün tam ortasında ağlıyorumHer akşam sokak ortasında öldükçeÖnümü arkamı bilmiyorumAzaldığını duyup duyup karanlıktaBeni ayakta tutan gözlerinin Ellerini alıyorum sabah kadar seviyorumEllerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyazİstasyonda tiren oluyor birazBen bazan istasyonu bulamayan bir adamım Gülü alıyorum yüzüme sürüyorumHer nasılsa sokağa düşmüşkolumu kanadımı kırıyorumBir kan oluyor bir kıyamet bir çalgıVe zurnanın ucunda yepyeni bir çingene BEN BÜTÜN HÜZÜNLERİ DENEMİŞİM KENDİMDE CANIMLA BESLİYORUM ŞU HÜZNÜN KUŞLARINI BİR BİR DENEMİŞİM BÜTÜN KELİMLERİ YENİ SÖZLER BULDUM SENİ GÖRMEYELİ KULİSTE YARASINI SARAN SOYTARI GİBİ SENİ GÖRMEYELİ KASKETİM EĞİP ÜSTÜNE ACILARIMIN SEN YÜZÜNE SÜRGÜN OLDUĞUM KADIN KARDEŞİM OLAN GÖZLERİNİ UNUTMADIM ÇIK GEL BİR KEZ DAHA BENİ BOZGUNA UĞRAT SEN TUTAR KENDİNİ İNCECİK SEVDİRİRDİN BİR UMUTTUM BİR MİSİLLEMEYDİN YALNIZLIĞA ŞANSSIZIM DİYEMEM KENDİ PAYIMA HAİN BİR AŞK BU KÖKÜ DIŞARDA OLUR BÖYLE ŞEYLER ARA SIRA OLUR ARA SIRA CEMAL SÜREYA Cemal SüreyaSaat Çini vurdu birden pirinççç Ben gittim bembeyaz uykusuzluktan Kasketimi eğip üstüne acılarımın Sen yüzüne sürgün olduğum kadın Karanlık her sokaktaydın gizli her köşedeydin Bir çocuk boyuna bir suyu söylerdi. Mavi. Bir takım genç anneleri uzatırdı bir keman Sen tutar kendini incecik sevdirirdin Bir umuttun bir misillemeydin yalnızlığa Yalnız aşkı vardır aşkı olanın Ve kaybetmek daha güç bulamamaktan Sen yüzüne sürgün olduğum kadın Kardeşim olan gözlerini unutamadım Çocuğum olan alnını sevgilim olan ağzını Dostum olan ellerini unutamadım Karım olan karnını ve önlerini Orospum olan yanlarını ve arkalarını İşte bütün bunlarını bunlarını bunlarını Nasıl unuturum hiç unutamadım Kibrit çak masmavi yanardı sesin Ormanlara ormanlara yüzünün sesi En gizli kelimeleri akıtırdı ağzıma Şu karangu şu acayip şu asyalı aşkın Soluğu kesen ağulayan ormanlarında Yaşadım o kısa ve korkunç hükümdarlığı Ve çarpıntılı yüreğim saçlarının akıntısında Karadeniz'e karışırdı ordan Akdeniz'e Ordan da daha büyük sulara Geceyse ay hemen tazeler minareleri Kur'an sayfaları satılan sokaklardan Ölüm bir çeşit sevgiyle uçar Ölüm uçar çocuk yüzlere Ben o sokaklardan ne kadar geçtim Damağımda dilinin yosunlu tadı Önce buğulu sonra cam gibi parlak sonra buğulu yine Bir takım tavşanları andıran bir takım su hayvanlarını Pazartesi günlerini ve haftanın öbür günlerini Yani salı çarşamba perşembe cuma cumartesi Bir başak ufak ufak bildirir Konya'yı O başakta o Konya'da seni ararım Ben şimdilerde herşeyi sana bağlıyorum iyi mi Altın ölçü çift ölçü ve altın karşılıksız Para basma yetkisini Fırat'ın suyunu Palandöken'i Erzincan'ın düzünü asma bahçelerin dibini Antalya'nın denizini o denizin dibini Beş türlü yengeç yaşıyan sularında Çağanoz adi pavurya çingene pavuryası ayı pavuryası bir de çalpara Bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını Sen kalabalıkta bulup bulup kaybettiğim kimya Yokluğun gayri şurdan şuraya geldi Bir günler şölenlerle egemen ülkende Şimdi iri gagalı yalnızlıklar dönüyor N'olur ağzından başlıyarak soyunmaya Bir kez daha sür hayvanlarını üstüme üstüme Çık gel bir kez daha yıkıntılardan Çık gel bir kez daha bozguna uğrat Cemal Süreya Puan / 152 Oy 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Arkadaşına Gönder Yazdır Hata Bildir Bu şiire link vermek isterseniz aşağıdaki linki kullanabilirsiniz Bu şiire bir forumdan link vermek isterseniz aşağıdaki linki kullanabilirsiniz

sen yüzüne sürgün olduğum kadın